Suçlu Benim Efendi
-ister büyüt yaşımı ister küçült
okur yazarım beyim, okur yazar
satır satır şişirdiğin kitabı
tersinden hece hece
Genlerine Esir Düşmüş Halk
-kölenin izi olmaz-
-biz ki cevherimizi çıkarmaya korkarız
genlerimize işlemiş karanlığın dokusu-
Duman Kaplamış Gökyüzünü
paramparça edilmiş ezgileri
soyguncu, talancı, zindancılarla çevrilmiş
boydan boya kana bürünmüş toprağı kül içinde
yıkılmış evlere gömülü gözyaşları yakılmış
viraneye dönmüş köylerde kurumuş ağaçlar
ENİŞÜRİ SOLMAYAN RESİM
seni anlatmak, anlamak seni, tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa berrak sularına Munzur’un
Delinin Periyodik Eylemi
annesi seslenir deliye
tıxêqemı mequ tarî
ayakların kanamadan, ellerin şişmeden
tek parça dönesin oğul
Derisini Değiştiğinde Yılan
-duacıdır benim halkım
güneş doğunca güneşe el açar
batınca gönderir Xızır’a-
Heykeli Baştan Tanırlar
-inek değil ki sütü uğruna kutsal sayasın
ve özgürce sıçıp dolaşsın yollarda-
kimin elinden yapılırsa yapılsın
İç Kavgadan Sonra
dar demir kapıdan geçen bir yiğitsen
heyecanın ölür kuşku doğar içine
aldanıp da uyuduğun döşekten
sıçradığın olur ortasında kâbusun
İki Dünya Vardır
uzadıkça daralan paralel iki çizgidir hayat
beyin olmasa göz dinlemez yüreği
her çizgide bir dünya kurulu
biri baktığın yerden başlar
İnsan Dediğin
-sahipli sahipsiz mezarlar şahidim olsun ki
ölmeyeceğim / öldürmeyeceğim de insanı
gün uyanmış erkenden ben sensiz
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...