Pene Oynar Tel Ağlar
-deveye binen kamburuna sarılır-
kaşlarım uzuyor, nereye kadar
ya gözlerimi görseydi yaradan
MEMLEKETİM BENİM
memleketim benim, kanadı kırık serçe
kavak ağaçlarının altında yetişen menekşe
dağdaki ateşi gören suda
duman dumana kavuşur, ben yanarım insan oluşuma
NEYİNDEN KORKARLAR SENİN
neyinden korkuyorlar senin
bir deri bir kemiklesin orada ve de yapayalnız bir hücrede
doğrulunca yerinden başın dönüyor açlıktan
suya şeker, suya tuz kaç gün tutar ki seni
Son Yolculukta
son yolculukta bile ayırdılar
paraya göre okuyan imam
zengine ayrı, fakire ayrı tabut
ve el pençe duran cemaat
Söyle Kimin İçin
-alkışı da gazı da boldur
uzun ve seri, ilk adımları yürüyüşün-
satanın okumadığı kitap
Söz Yontusu
bulutların üstünden
düşerken ışıldayan kuş tüyleri
okuyabilir misin beni
gün sarsılıp tutar mı geceyi
Dağlarıyla çevrili ülkemde
Newroz günleridir,
Govenddedirler
Yetmişine dayanmış ak saçlılar.
Bir kaç atımlık çay, şeker
VAR GİT TURNAM, VAR GİT
var git turnam, toz-dumandır hava var git
ne atın izini, ne iti sor-ne kurdu
çemberi yarma zamanı sıra sende
oxuro xer, oxuro xer
bilinmeyenin bilineninde dolaşırım
rengimle, emeğimle
görülmeyenin görüleninde gökkuşağıyım
toprak benim alınterim de öyle
boyu nesiller boyu
oynanır üzerimde
Susku
-şu kar kalksa da kan dolaşsa damarda-
gökyüzü tutulmuş bugün
ay söndü sönecek, çıt yok evrende
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...