Ne sen bana yar,
ne ben sana yar.
Bu dünya ikimize dar.
Sadece,
içimize gömdüğümüz korkular var.
Yar…
Dört can ile bir pay verdin dünyada
Şükür sana, şükran sana yaradan
Dört can ile nefes verdin dünyada
Şükür sana, şükran sana yaradan
Bilmez idim sevda neymiş, can neymiş
Diyemem sevdiğimi, yasak bana
Sevdanın yolları, hep tuzak bana
İçemedim hiç aşkı, kana kana
Aşka giden yollar, hep yasak bana
Sevdim sevdim sevdam, gönlümde kaldı
Rüzgârın sesini duyuyor musun?
İsmin takılmış bak ıslıklarına
Uçuşan yaprağı görüyor musun?
Aşkın takılmış bak kucaklarına
Yağmurun sesini duyuyor musun?
Yaşamak çok güzel, çevrene bir bak
Her şeyin güzelliği ayrı bir tat
Can verir istersen sana bu hayat
Sen güzelsin, güzel yaşamalısın
Kar yağıyor işte, beyazı düşün
Sorsalar bülbüle gülü,
Bir söyler, bin feryat eder.
Sorsalar Mecnun’a çölü,
Bir söyler, bin feryat eder.
Hep böyledir bu hikaye
Gönül senin için sarhoş diyorlar
Neler çektiğini bilemiyorlar
Yazık, insanlarda duygu kalmamış
Nasıl yandığını bilemiyorlar
Gönül senin için deli diyorlar
Konmaz oldu bülbül gülün dalına
Gönlümün bağına bir su veren yok
Yaprak hasret kaldı dost kelamına
Yel bile esmiyor gelen, giden yok.
Vazgeçtim bahardan, çiçekten, bağdan
Isıtacak diye bekledim gözleri,
Saracak kolları, sımsıcak
Ama ağlıyor yine eylül, soluksuz,
Yoksun…
Yürek yarasının dermanı yoktur
Dostun cefasının fermanı yoktur
Derinden, derinden yanar da yanar
Aşkın ateşinin dumanı yoktur.
Kar boran bir olup, dağları tutsa
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....