Gün de yalan, ay da yalan,
Yalan dolan,
Gün dolana, ay dolana,
Vur üst üste yıl dolana,
Yıl da yalan.
Günlerden, aylardan, yıllardan kalan,
Dedim, güzel sevgi nedir?
Dedi, güzeldir.
Dedim başka, başka?
Dedi, çiçektir.
Dedim daha, daha?
Dedi, tanrıdır.
Yemin ettim, artık sevmeyeceğim
Ölsem de sözümü yemeyeceğim
Terk eyledim sevdaların yurdunu
Aşk ile yansa da dönmeyeceğim
Beni bulamayıp aşkından solsun
Yârini ararken yaşlı gözlerle
Düştüğün hallere gülesin gelir
Hasretle beklerken, solmuş güllerle
Umudun yellere veresin gelir
Sıladan ümitsiz, gurbet gezersin
Akıttın gözyaşım, döndü deryaya
Güldürmedin bir gün, aşk olsun sana.
Sevdanı ektiğim gönül bahçeme,
Verdiğin cefalar gül olsun sana.
Aşk değil, canımı verdim ben sana
Işıklar, ışıklar, ışıklar
Geceyi aydınlatan,
karanlığı boğan ışıklar.
Işıklar altında,
ışıkların boğduğu karanlıklarda
yaşananlar, yaşanamayanlar.
Yüzüne bakacak halin kalmamış
Yıkılmış, virane olmuşsun dünya
Bülbüle verecek gülün kalmamış
Yıkılmış, virane olmuşsun dünya
Nasıl da kıymışlar dala, yaprağa
Dostun arzuhali telinen gelmiş,
Gözündeki yaşlar selinen gelmiş,
Gör ki sitemleri gülünen gelmiş,
Sılada yar ağlar, gülemem artık,
Gayrı buralarda duramam artık.
Acı acı esme rüzgâr
Kıracaksın dallarımı
Demiştim, bir zamanlar…..
………………………………………..
DUYMADIN Kİ
Neler çektiğimi bilemezsin ki,
Sen kendi derdine düşmüşsün gönül.
Gözümdeki yaşı göremezsin ki,
Sen, kendi derdine düşmüşsün, gönül.
Engin ol, Engin’in hallerine bak
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....