Sus.
Sesini çıkarma sakın
Ürkütme.
Romantik fısıltılar dinliyorum.
Zor alıştılar zaten,
Dalgaların sesine.
Yapayalnız yaşarken ben,
Bir canana meftun oldum.
Dertlerime derman derken,
Seni buldum, seni buldum.
Yıllar yılı boş yaşadım,
Ata’ mızdan emanettir
Seksen yıllık Cumhuriyet
Kazanılmış hürriyettir
Seksen yıllık Cumhuriyet
Anaların, ninelerin
Yaradan aşkına söyleyin canlar
Bir nefes, bir lokma, daha ne gerek
Olmasın savaşlar akmasın kanlar
Bir nefes, bir lokma, daha ne gerek
Kâmil olan bilir, yedidir rengi
Bahar geldi yine, bir hoş bu gönlüm
Aşkların elinden ser hoş bu gönlüm
Hasretin dumanı tüter de tüter
Gurbet ellerinde bir kor bu gönlüm
Umut ki dağlarda karı eritir
Sevmek dedim, gülmek dedim
Neyi sevmek, neye gülmek bilemedim.
İnsan dedim, bir can dedim
Bakındım da göremedim.
Bir ses dedim, nefes dedim
Kulak verdim duyamadım.
Bir deli oğlan ki, dostlar başına
Güzel çirkin aramaz, dost canlısıdır
Dünyayı sırtlamış çıkmış meydana
Cümle aleme yanar, dert babasıdır
Maddeyi göremez; gözleri var ya,
Seni içtim kadehlerde, dün gece
Deli-dolu, deli-dolu deli kız
Seni çaldım tellerimde, dün gece
Hece-nota, hece-nota, deli kız
Ne tatlıydı bakışların, dün gece
Deli-dolu, deli-dolu deli kız
Yıkılsın dağlar, kayalar
İnsanoğlu düzde gerek
Bize gelsin mor sümbüller
Sarı yaprak güzde gerek.
Yorulamam sözler ile
Dostun hatırını sorayım dedim
Koymuyor gideyim, yollar divane
İki satır mektup yazayım dedim
Sığmıyor zarflara, pullar divane
Medeniyet köyü bulur dediler
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....