Kum tanesinden akan taneler gibiydi zaman.
Yağmurlu bir günün ardında bıraktım sesini,
Gök yüzü karanlık baba nerdesin.
O gün bendeki her şeyin başaldığı bir gündü.
Tarih gidişini yazıyordu.
Gök yüzü karanlık baba nerdesin.
Günlerden cumartesi
Ve sen benden gidiyorsun
Surat yapmam gitmemdendir
Boşluğa dalıp gidişim
Geri dönmeyeceğini bilmememdendir.
Günlerden cumartesi
Gün gelir.....
Kolların arasından ucar gider sevgili.
Ve başlarsın bir mücadeleye.
Ve uzaklardan bir cığlık gibi gelir sesin.
Gitti der gözlerini ovarsın.
Ve yüreğin mızrakla delinir.
Lotusa benzer saçlarının kokusu
İçime çektikçe tüm fenerlerim söner
Gözlerin narin bir bakışla
Donmuş yüreğimin tüm buzullarını söner
Mesut aşıklar yakalanınca tek bir başına
Aşıklığına kara bir isyan eder
Gittiğin yerden dön diyorsun,
Dönemem ki
Gök yüzü karanlık nerdesin diyorsun
Terk edemediğim bir memleketteyim
Yağmurun delice yağdığı
Korkunun kol gezdiği bir gecede
Ay ışığında yıkanmış
Denizlerden çaldığım her bir dalganın
Üzerine senin adını yazdım.
Yokluğunda büyüttüm acılarımı
Dağarcığımda ne güzel kelimeler biriktirdim
Sana oysa
Bir Haziran gecesi
Emirdağı kar ile borandı
Usulca yanına sokuldum o gece
Teninin sıcaklığı bedenimi yaktı
Uykunun güzelliği aklımı çeldi
Uzun uzun seyrettim seni
güller arasında ucar gibi gelişin
kanat çırpışlarında özgürlük var diye.
dilinde bir istila şarkısı betonarme sokakları yıkacağım.
bakma sen onun dogarken ağlamasına
hayata merhaba değişindedir çığlıkları
korkaktır ilk adım atışları.
Şiirlerim mor kanatlılarım.
Yine dile geldiler.
Ayagıma postallarımı alıp karlı yollara vurmak var yüreğimde,
Merhaba güle,güle demekmiş,
Karanlık bir basılı saat aldu.
Ne zaman istersen
Şimdi buralarda renkler acı yeşildir.
Bazı zamanlar yeşile çalar.
Yüreğimin dilleri beter eder söylenir.
Gecikmiş kırlangıclar gibiyim deliyim.
On iki ayda dert gibiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!