Sen miydin ey Rasul
Dün gece gelen
Senden yana bir aşk bıraktılar bana
Ve sessizce uzaklaştılar
Soramadan dinledim
Derinden akan bir ırmak
Sensiz cihanda
Umutsuz her şey
Sensiz cihanda
Artık ağlamak...teselli değil bana
Sensiz cihanı, canansız canı neylesin
Hangi aşkınla yarattın şu eşsiz kainatı
Bir evimiz olsun istedim
İçerisini kahkahalara saran çocuklarımız
Biraz yiyecek aşımız,en önemlisi huzurumuz
Her gün diğerinden daha umutlu olsun
Gözlerim gözlerinde sükuneti bulsun
Senin istediğin kadar istemedim belki
Çığlıklarım karışıyor
Gecenin örten sesine,coşkusuyla
Yüreğim yanıyor
Yarine olan arzusuyla
Gözlerim kamaşıyor
Sabaha ermek sızısıyla
Belki de bıktım her şeyden
Sanki hiç ümidim kalmamış
Ne hayat ne insan
Hiç bir şey hissedemez oldum sana karşı
Mekansızım,her yer çöle dönmüş
Bu aşk fırtına dinmez de dinmeye
Aşık maşuk dinlemez dinleyemez
Bu yanık gönül sana direnmez direnemez
Bu gönül senden başkasına dilenmez dilenemez
Acılarla dolu bi çare yüreğime sor
Bu yaraya senden gayrısı merhem olmaz olamaz
Ürkek ve acizim senden ayrılalı
Yaşama sevinci olmayınca
Neye yarar yaşamak
Sevmek ta ki ölümüne
Neye yarar sevdiklerin arasında tercih yapmak zorunda kalınca
Vahdet için çırpınırken tüm varlığını feda ederek
Neye yarar sevdiklerinle imtihan olunca
Odamda bir ten
Ve sen
Kime emanet
Kimindir şehadet
Bu sevda ki
Yine aylardan ağustos
yine kavurucu bir sıcak
sıcağıyla kupkuru olmuş yeşillikler
her zamankinden daha korkutucu yeni bir ağustos
her ağustos bir avuç gözyaşı
Kadir mevlam bu sefer sevinçle doldur çehremi
Bir gün hayallerimi umutlarımı bırakıp
Dünya hayatına girmemi istediler
Ta ki kendimi o sessiz çığlığın kahroluşuyla bulduğum an
Ne geriye dönüş vardı ne de istiyordum
Kabullenmiştim hayatı çilesiyle sevmeyi
Bazen vücudum da ki ağrılar, beynimde ki uğultular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!