04.17 hava keskin soğuk
Kimimiz yalın ayak, kimimiz donuk
Kapalı ışıklar, benizler soluk
Çaresiz bunca insan; yaşlı, genç, çocuk.
Yedi nokta yedi vurdu
Bu nasıl acıdır yürek sızılar
Boynu bükük kaldı körpe kuzular
Soğuk betonları yakar acılar
Ses vermez oldu da masum yavrular.
Burnumda tütüyor evlat kokusu
Yazıp da silemediğim
Gülüp de geçemediğim
Derip de saçamadığım
Kıyıp da bakamadığım
Adın şiir olsun.
Geldim gidiyorum ahu dilberim
Yanağında açmış gamzen güllerin
Şeker mi şerbet mi bal mı dillerin?
Beni benden etti kara gözlerin.
Gözlerin aklımda sevdalı oktur
Al elmanın yeşil yeşil yaprağı
Kızıl olur bizim bağın toprağı
Al yeşil bağlarda kara üzüm var
Dünürcü yolladım sende gözüm var.
Al elmanın yeşil yeşil yaprağı
Hatıran bir anı kırık kalbimde
Belki çıkagelirsin günün birinde
Eski defterlerin tozu elinde
Ayrıldık sevgili biz bak seninle.
Bir ömür bitmeden durur mu sandın?
Ana cennet tapusu
Hiç kapanmaz kapısı
Asaletin yapısı
Yanar özünde özünde.
Ayağına taş değince
Anne yine al bağrına
Gül kondur yanağıma
Sakla yine kucağına
İhtiyacım var sana.
Ağustosta üşüyorum
İşmizi gönülden seviyoruz bağlıyız!
Yaradan’dan ötürü kucak açar koşarız.
Çığ, fırtına, deprem de’ tek yürek var her yerde.
Gönüllüyüz hepimiz cennet,
Vatan Türkiye...
Hani senden evvel gelenler,
Dağı taşı soluksuz biçenler,
Omzunda sıla hasreti çekenler,
Binler yaşayıp bir gün için ölenler?
Boyluydun uzunca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!