Yanık bir keman alır beni benden
Bir klarnet yükselir balıkçı teknesinden
Ben seni bilirim deniz gözlerinden
Her hecesinde şifa sözlerinden.
Ey benim bahar kokulum!
Her birinin başında türlü türlü bir iş var
Bazen basar bağrına avutmaz taşlar
Çaresiz gözünden tükenmez yaşlar
Kadın kutsal, ana kutsal, yar kutsal...
Süpürge olur kınalı saçları
Kahvenin telvesine
Ben yandım cilvesine
Tuz koyma da balı seç
İsteme gecesine.
O tuz mutfakta kalsın
Bir şiirsin sen;
Kahverengi gözlerinde kaybolduğum
Gözbebeklerinde noktalanıp
Saçlarında yeniden doğduğum.
Ya beni küt kes kalayım kulaklarında
Kalem yazar satır satır
Silgi siler izi kalır
Bunca dert bunca kahır
İnsan kalaylı bakır.
Parlar dışı içi çürük
Keskin akar karın suyu
Kimi sihir der kimi büyü
Bazen lapa olur bazen tozu
Dökülür gökten bilinmez türü.
Geceden yağmış tutmuş yolları
Kara kaşın kara gözün
Balınan şeker özün
Gözlerin üzüm üzüm
Tatlıdır güler yüzün.
Tatlı dil döker misin?
Akşam olur karanlıkla baş başa
Çıkar çıkar gelir dertler peş peşe
Hasret kaldık bir damlacık güneşe
Yaz belli değil güz belli değil.
Kınalı kekliğin kanadı kırık
Karanlık mı çöker öğlenin vakti?
Hep mi kara olur sevenin bahtı?
Ayrılık ateşi içimi yaktı
Usandı bu canım bedenden bıktı.
Kaderimde kara çizgi çizgidir
Karşıda yanar fener
Döne döne yar iner
Benim yârim güzeldir
Görse yıldızlar söner
Benim yârim güzeldir
Görse çiçekler söner.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!