Sıvasız evlerde bitmez mi hüzün
Yine boğazımda söz düğüm düğüm
Yüceler yücesi soracak birgün
Karartın güneşi doğmasın bugün
Dökülür yapraklar başlar umutlar
Adı son içinde sonsuz umutlar
Yaklaşarak hüzünlenir bulutlar
Gelişiyle göç eden kuşlar.
Sis çökmüş bir güne uyanırız
Soranlara bir sözüm var
Yüreğimde bin sızım var
Görmez gözü perdesi var
Soyka gönlüm ne derdin var?
Bitmiyor dertlerim duvar
Dertler ilmek ilmek düğüm atılır
Gözden yaşlar ince ince dökülür
Sözler gelir boğazımda takılır
Şu bedenim köle olur satılır.
Gece olur dertler derde katılır
Şu fâni dünya renk renk boyalı
Hiç yüzüm gülmedi geldim geleli
Zalim hayat pençesini vuralı
Kalp bölüm bölük gönül yaralı.
Şu fâni dünyanın rengi seçilmez
Gülüşleri yıkar beyler tahtını
Geldi yârim azat etti bahtımı
Bir yaz günü aldı benim aklımı
Benim yârim sarı üzüm salkımı.
Benim yârim şu ellerin sunası
Şu Çorum›un gecesi
Tüter durmaz bacası
Tütsün dumanı tütsün
Odur başımın tacı.
Sunam sunam sunam oy!
Tartılmadan çıkan söze
Yokuşu olmayan düze
Aşk ile çalmayan saza
İnanma yar hal bilmeze.
Dikeni olmayan güle
Taş üstüne yazı yazdım
Nazlı yardan ben ayrıldım
Evvelden bahardım, yazdım
Şimdi kara kışa kaldım.
Taşa vurur rüzgâr serin
Tut elimi dokun kalbe
Hayat geçer perde perde
Bunca hüzün bunca derde
Değer mi söyle?
Bunca gelip geçen nerde?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!