Bu sessizlik sarmış karanlığı
Belleğime kazıdığım siyahlık
Sessizliğin kucağında anadan doğma
Ah sen! tüy bitmemiş bir yetim
Şu gülümseyişin sıçrar göz yaşlarıma
Ruhuma nasıl dokunursun böyle
Bilmiyorum Ne yapıcam şimdi
Kimseye yanlış yapmadım ki
Dışarıdan duruyorum efendi
İçimde zaptettiğim bi serseri
Bana veremezsin geri kelimelerimi
Kaybetmekte haklıydım belleğimi
Gezici kuşlar
Vazgeçin artık ekmeğimi çalmaktan
Akşamüstleri cenazeniz sırtlanır
Güneyden geldiğinizi kime sorsanız bilir
Kirli sokakları altını üstüne getirdiniz
Affedersiniz siz kimsiniz?
Midemin bi tık üstü
Bi gıdıklanma oluyor beni öptüğünde
Mumların ışığı yansıyor güzel yüzüne
Avuçlarımdasın
Mest olmamak elde değil
Burnuma gelen bu kokunla
Tanıdıkça küçülen insanlar öğrendim
Nasıl da bu kadar iyi olursunuz
Günler geçer
Haftalar
Gözümde leyla gencerleşirsiniz.
Çeşmenin dalgaları büyür,
Bir papatyanın yaprağı düşüyor yere
Gönlüm sana feda oluyor bir anda
Üzülmene dayanamıyor hiç bir şey
Tüyleri dökülüyor kuşların
Ve benim gönlüme bir kaç hançer saplanıyor.
Kadehler hiç eksilmiyor seninle
Güneş durdu alın yazın yıldızların
Telef gün eskimiş beyazlıkta
Ve yürüdüm sana yüreğim ellerimde
Ölünce ne yapsam yanında olurum?
Bana yakındın ve ben darmadağın
Saatsiz bir roman kadar eskiyim
Yollardaydı insanlar
Plajlar dolup taşar
Hepsinde bir mutluluk
Bulduğu ilk gölgeye oturan adamların.
Sahipsiz olur çocuklar
Saçları kumlara bulanır
Kokun hala burnumda güzel kadın.
Bir binanın en tepesindeyim.
Bana bir sebep söyle
Sana bu kadar aşık olmamam için.
Bir şeyler söyle nolur
Uykusuz bırakmamam için seni gecelerce
Rol yapmak istemiyorum artık
Günümün çoğunda maskelerle gezerken
Çırılçıplak yüzmek istiyorum seninle
Sularında boğulmak
Seni tutup çekmek o sulara
ve o dudaklardan nefes almak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!