Zaman ateşten izler bırakıp uçarken üzerimden
Sarı çölleri kuşandam, hayaline güller giydirdim!
Aşkınla cam kırığı yollara girdim
Gümüş sağraklardan bengisu içercesine
Sana bir hançerin ucunda yüreğimi getirdim!
Bal bakışlım,
Gönlü sevda nakışlım
Ben şiirinden ve lirinden
Aldığım gamla
İki kere daha güzel sevdamla
Erirken damla damla
Aşk intihar demekmiş/aşk ateşten gömlekmiş,
Günyüzü görmemekmiş/aşk yaşarken ölmekmiş!
Aşk karanlık ruhumu/ışığa bürümekmiş!
Aşk ateşi gerçekmiş/ güneşe yürümekmiş!
Dersin ki ey sevgili/o ateşte git yıkan!
Berceste mısralar geliyor
Dilime kadar
Sevdamı bir ince ay’a benzetiyorum
Ya bulutlar kesiyor önünü
Ya dağlar!
Rızkımı topraktan taştan çıkardım
Ömür bitti gitti soran olmadı!
Önüm uçurumdu,ateşti ardım,
Lütfedip arama giren olmadı!
Hakkımı yemeye aş erdiler hep,
Yolcular binip gitmiş alevden atlarına!
İçimin göklerine delişmen martıları
Salıverip takıldım gümüş kanatlarına!
Vurulmuş bakışına Bakır Dağı’nda sarı
Yolcular binip gitmiş alevden atlarına!
öyle bir hicrandır bu
dumanı kordan beter
öpsem gül yanağından
bir sefer öpsem yeter
fazlasına gücüm yok!
Her mevsim gülen güneş hüzünlere batmazdı,
Sessizce gülümseyip önünü geriversen!
Ay doğar ufuklarda böyle yalnız yatmazdı,
Vuslat dolu an’ları bana gönderiversen!
Yazık ki aşkın gülü yine eylül kokuyor,
TÜM ENGEL TANIMAYAN ENGELLİLERE ARMAĞAN OLSUN ŞİİR...
Gönül çeşmelerin görmesin kurak,
Sunakların ne söylerse söylesin!
Bir sevdâlı rıhtım sana her durak,
Konakların ne söylerse söylesin!
Gümüş sağrağımdın, ay bulağımdın
Geldin hazin hazin zarıma düştün!
Itırlar içinde irem bağımdın
Hasretime düştün har’ıma düştün!
Gönül harmanımız nafile tozar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!