"Rızalık Yolu"
Dar sokakların ışığında yürür Halil,
adımlarında geçmişin gölgeleri,
gözlerinde bir şehir kadar eski yalnızlık.
"Sabiha’nın Alegorik Seyrü Sülük Kareleri"
1. Beyoğlu Sokakları
Halil’in adımları taş kaldırımların yankısında kaybolurken,
Sabiha sarı saçlarıyla ışığın arasından süzülür.
Yol ve Kesişmeyen Zaman
Sabiha:
Her birimiz, kendi yoldan yürüyelim derim;
Ruhun yalnızlığı, kalbin kendi zikrinde gizlidir.
Menekşeli Vadi’de Eşzamanlı Seyrü Sülük:
Sabiha ve Halil
1. İlk Bakış – Ruhların Uyanışı
Varoluş Risalesi
İnsanın kalbi, bir göl misali,
Aynasında hem yıldızları hem gölgeleri taşır.
Akıl, rüzgârın savurduğu yaprak,
Her yönü bilen, ama tüm sırları göremeyen.
Vesikalı Yârim: Halil ve Sabiha’nın Seyrü Sülük Şiiri
Halil’in Yolculuğu
Beyoğlu ışıkları altında başını kaldırmaz,
Adımlarında hem kırılganlık hem gurur.
Bir kulübe kapısı ardında Sabiha’nın gözleri,
Menekşeli Vadi’de Seyrü Sülük Mesnevisi
I. İlk Bakış – Ruhun Kapısı
Menekşe ışıkları düşer Halil’in gözlerine,
Çok Eskiden Rastlaşacaktık
— Bir Ayrılığın Seyrü Sülûkü
Bilir misin Halil,
bütün ayrılıklar,
buluşmanın en eski yankısıdır.
Menekşeli Vadi’nin Ruhu
Ayak taşlarda Halil,
Gözleri sokak lambasında,
Bir bakışla Sabiha’nın kalbine düşer,
Gölge ve ışık arasında titreşir ruhu.
NİHALİ TARZ'DA VAROLUŞ İNTİHASI
(Kendini Yiyen Zihnin Seyr ü Sülûkü)
I. GERÇEĞİN İĞNESİ




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!