Sözcüklerin canını alıyordu şiir
Sözlerin kanını emiyordu şair
Canı acıyordu sahteleşen sözcüklerin
Kanı akıyordu kahpeleşen cümlelerin
Sustum kalpteki yangına su dökmek için
Sustum bu ateşin alevinde küllenmek için
Sustum kırık bir kalem gibi
Sustum yoldaki taşlar gibi
Ümit kapısı açılır gökkubbeye
Kapanmaz asla iç yüreğe
Bekler, bekletir insanı son çeyreğe
Ümit kapısı yalnızlığa açılır
Yalnızlıkta duygular içine bir bir saçılır
Nicedir erken gelmez oldun
Gözlerim kan çanağı
Yüreğim buzdağı
Seni beklerim geç saatlerde
Her yüreğin kapısını ilk sen açar
Bir rüya artığı hikaye
Geniş sofrada
Aynı tabakta
Bol salçalı
Yoksul Mahallesi'nde
Tıp tıp tıp
Gözyaşlarımı içime akıtıp
Kalabalıklarda yalnızlaşıyorum.
Tiki tiki taak
Gözlerini kapa
Ben yıldızları çalıyordum geceden
Sen yıldızlara çalıyordun siyahı
Ve aşıklarından alıyordun yine aaah'ı
Ben aya ve mehtaba aşık
Sen şafak ve şemse
Yıldızlar cennetinde parlıyordu inci
Cennetin yıldızlarına ağlıyordu
Nedenini niçinini hiç bilmiyordu
Anlatsalar da anlamıyordu
Anlatılsa da dinlemiyordu
İki yıldız, kardeş yıldız, kankardeş yıldız
Kaydılar güneşin olmadığı vakitte
Belirdiler en son aydınlık geçitte
Ve gittiler sessizce,ne yazıyorsa ahitte
İki Candaş, iki cansızdaş, arkadaş
Yine denize ağladım
Denizden dalgalara ağladım
Akşam kızıllığına yas bağladım
Hüngür hüngür...
Yine maviye kaldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!