Rabıtaya durur gözlerim
Çığlık çığlık örtülür ruhun yüreğimin üzerine
Cezbeye tutulurum
O nazlı muştu
Gülüşlerime gizlenen efsun
Sen miydin?
Perde kapansın artık
Soytarılar had kavgasında
Akmış boyası oyunun
Çıplak kaldı senaryo
Alkış seslerine eko verin
Yusuf gömüldü mahzenine
sebepsiz,sessizce giderken
sürgün edildi benden
serçe dudağında
derdin gül diye
dikenler sıyırdım gövdemden
sana değmesin
acıya dair ne varsa
Ey şevkimi ağartan ateş, duy!
Sen kendini bilmezken
Bizim bir olanla birliğimiz
İbrahim'den gelen tesellimiz var
Devrim Tülay
şimdi ben sirkeci de sonlanmış
eski bir tren de beklesem seni
tüm beklentileri lanetleyip, kaçırsan tüm trenleri
ya da
Ey çınar!
Ululuğun asırları yutuşundan
Ve serinliğin aşka aşinalığından olsa gerek
Anımsar mısın?
Gölgene bırakılan iki damlaydık biz
Dağdan kopup gelen
seni yardan itekleyip
düşürseler seni yar'dan
seni daldan itekleyip
düşürseler, incir ağacından
Gecenin sabaha döndüğü vakit
Ürkünç sessizlik, bayramın kalbinde
Rüyama şahitlik ediyor serseri bir yarasa
Rüyam kendini duvardan duvara çarpmakta
Tuz basıyor şiir, mısra mısra vefasızlık
Harflerce uyanıyor bağrıma gömdüğüm öfke
sen geliyorsun ya ansızın,
yüreğim ılgıt ılgıt sevda doluyor...
canın canıma karışıyor
sevinç güvercinleri salıyorum göğe
sen varsın,
Serdar Kalkan, 15 Mart 1968 yılında Tunceli’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Tunceli’de ve lise öğrenimini Elazığ Teknik Lisesinde tamamladı. 1986 yılında Bir kamu kurumunda memuriyet hayatına başladı.1991 yılında Fırat Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksek okulundan mezun oldu.
Edebiyata, şiir ...