Tam da bu vakitler
Ilıman bir akım başlar
Yatağını şaşmış ırmak
Yoldan çıkarır, yoluna girmeyen neyim varsa
Ah çocuk! Yurdun bil aklımın deltasını
doğsaydım dizlerinin dibinde
o uzak ateşe karşı …
çıtırtısında ninni
göğsümden uzayan ırmak
karışsaydı göğsünün dingin sularına
mavi bir türkü salınsaydı
kalın bir tel
saçına ördüğün
gümüş kaplı tül
altı kördüğüm
kar beyaz tablo
Eylülden kalıntı gözler
Hüzün yağmurlarında asılı hâlâ
Bırak kalsın hayatın eski senfonisi
Bitti demek lazım canözüm
Yaşandı geç/ti.
Şu şehrin sırılsıklam aşkını
Derlemeli vakitlice
Köprü altına sığdırıp, sarsaklamalı
Eli, ayağı buz kesmiş
Tel tel kurutmalı
Fikrim yolsuzken
Taştım mavzerden
Şikayet etmeye mecali yenik
bırak şimdi hayalle oynaşmayı
geçti rüzgarın o darmadağın çocukluğu
bana elle tutulur aşkı anlat
göğsünde, ince telli okşayış
ötelerden çıkıp gel
karıştır zamanı hiçe
bir kadın sokakları yırtarak yürür
kırmızı paltosunda kar topları
alnında ucube bir etiket
meydan savurur gelmişin aynasına
geçmişin yasına
caddeye kavuşur sokak
sokağın ardındaki
ardında ki gülmece
hırsız var diye seslendim
duymadın
dün gece
karanlıktı
tuhaf bir sarsıntı
iki zaman ayrışması
öncesi
sonrası
ve ürpertir zamanı
sessizlik
Serdar Kalkan, 15 Mart 1968 yılında Tunceli’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Tunceli’de ve lise öğrenimini Elazığ Teknik Lisesinde tamamladı. 1986 yılında Bir kamu kurumunda memuriyet hayatına başladı.1991 yılında Fırat Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksek okulundan mezun oldu.
Edebiyata, şiir ...