AŞKIN ESİRİ
Ilık,ılık bir rüzgar gibi...
okşuyor elleri
__________hayat...
şubat soğukları gibi...
esiyor içimde fırtınası
Gülümsemelerinde yüzdüğüm
Çocuk bakışlı yar
Sevda denizine tutundum
Kapına geldim ey yar
Gülde dal, arıda bal
Sende sancı oldum ey yar
Çektiğin acıyı görmüyorsa yar
Uğrunda ölsen ne yazar
Mazeretler hep vardır
Mecburiyetler ise mahkumiyettir
Sen bizi hasrette mahkum ettin.
YALANCI YÜZLERİ
Yanyana yürüyemedim
en sevdiklerimin yanında
yol boyu yanlızdım
içimde ukde varlıkları
silinmedi gözümde
Gökkuşağı ebruli hüzne düşmüş
Dünyanın başına taç olmuş
Rengarenk bir kuşak oluşur
İnce uzun yeryüzüne ışık saçar
Varlığından habersiz bir yüreği yaralıdan
Kocaman bir öpücük yolluyorum
İstanbul’dan Ardahan’a
Sevgiler tutturdum kuşun kanadına
Umut bağladım, uçurtmamın kuyruğuna
Tebessümü kırmızı yanaklarda
Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum
Ne güzel bir söz sana yakışır öğretmenim
Sen köle değil, alim yetiştirirsin ancak
Sana köle değil, saygı gösteren öğrenci istersin
Sana çiçek getirdim, öğretmenler günün kutlu olsun.
Geceler şahitlik ediyor
Büyüyen aşkıma...
Sen bende büyürken,
Benim sende hiç olmadığımı,
Sen gidince anladım.
Varsın son yeminim de,
Çocukları öldürüyorlar…
Sevişen iki beden arasındaki köprü oluyorum
Bir ateşin ortasında tutuşup yanıyorum
Annemin ve babamın ateşinde kavruluyorum
Bir kıvılcımın izleri oluyor iki dudağın arası bana
Kirlendi kârın beyazı
Acıtır gecenin ayazı
Nedenler düşündürür bazı bazı
İçilmez oldu duru su.
Beyinler yalan söz dolu
Kalemine yüreğine sağlık...