Ne girift bir denklemmişsin;
Bir türlü çözemediğim,
Severken üzmeyi, üzerken sevmeyi
Nasıl denkleştirmişsin?
Ne yüzsüz şey bu depresyon
Kapıdan kovuyorum, bacadan giriyor
“İstemiyorum seni” diyorum
Arsızca karşıma dikiliyor
Laftan anlamıyor
Yine gam yükünün kervanı geçti yüreğimden
Tüm hüzünleriyle geçmiş bir de sen
Ne güçlüklere göğüs gerdik oğulcuğum seninle
Düştük kalktık ama hep olduk el ele
Ne Süleyman mülkü, ne Karun hazinesi yeter, o anları almaya,
Dostla içilen bir acı kahve değer dünyanın tüm malına.
Dünya hanına daha dün girdik sanki; lakin çıkış çok yakın
Çıkışı yok sananlar koşturuyor ardımızdan, akın akın
Onlar
Misketleri tanımamıştı hiç
Misket bombaları vücutlarını yakana dek
Ve bilemediler hiçbir zaman
Havafişeğin güzel olduğunu
Ve aydınlatırken yeryüzü semasını rengarenk
Gazzeli bir çocuğum,farketmez adım, yaşım
Hasan, Ömer,Yasir,Esma hepsinde ben varım
Bir tatlı ninni beklerken bombalarla irkildim
Annemin saçlarına dolandı kaldı minicik ellerim
Bembeyaz bir güvercin ağlıyordu, ruhum yükselirken göğe
Gel ey Efendim;
Tut,günahkar ellerimden,
Adın vird olsun gönlüme
Düşmesin şu dilimden.
Gönlüme bir Mesih nefesi ol,es,
Gerçek insan Mirat-ı Hak,Halife-i Ruy-ı zemin
O Hakka ram olmalı,mevcudat ondan emin…
Ben bir öğretmenin vatanımın bir köşesinde
Ellerimde yüzlerce fidan, yüzlerce çiçek
Her biri bir başka dünya
Her biri bambaşka bir gelecek…
Sevgili öğrencilerimiz; bizler öğretmen olarak sizleri hep böyle gördük. Sizler bu okula adımınızı attığınız ilk gün gelip, gönül tahtlarımıza kuruldunuz, sorgusuz sualsiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!