Hayat cızırtılı bir radyoda
Aniden yakaladığın
Çok sevdiğin şarkıyı
Dinlemeye çalışmak gibi
Biraz sağa biraz sola derken
Bitiyor işte…
Saatler ilerledikçe
Kısılıyor gecenin sesi,
Teslim oluyor
Uykunun denizleri temizleyen
Azgın dalgalarına...
Öyle bir bahar gelir ki
Yatak çarşafları mı dersin
Yastık kılıfları mı?
Dudak buluşmaları mı?
Ne dersin
Yirmi sekizinci erik çiçekleri
Şakaktan fırlayan tek tel beyaz saçı
Diğerlerine dokunmadan
Makasla nafile yok etme çabası bu,
Bir gençliğin daha sonuna geldik
Yayında ve yapımda emeği geçen
Herkese teşekkürler...
Bile bile, göre göre bırakmak seni
Kurtlar sofrasının bensiz köşelerine
Hep gitmek hep iç yangını
Hep yanıma kar, “ne var bunda”ların
Seninle ne zaman
Vakit geçirebilsek uzun uzun,
Tamam diyorum tanrım tamam
Şimdi canımı alabilirsin
Geri kalanı olmasa da olur
Gidelim buralardan
Gidelim
Denizlerin kamyonlarla
Toprak toprak doldurulmadığı
Şehir gibi şehirlere…
Deli etme beni güzelim
Alevlendirip durma harabe işte gönlüm
Merak etme yaşarım ben iyiyim
Git, peşinden gelecek değilim
Geçti bak mevsimler hala tatlısın
Bazen biraz kan görürsün elinde
Bulamazsın kanayan yeri
Acelen vardır
Kıpkırmızı olur dokundukların
Derken bulursun o inceden kesiği
Dursun diye kanama
Ne çıkabilirim ne durabilirim
Bel tutulması değil ki bu
Ben tutulması ben
Şimdi böyle kime olduğunu da bilmeden
Usul usul gidiyorum yörüngenden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!