Kış silahını çevirmiş kendine
Tetiğe dokunmak için
Cesur bir papatyanın
Açmasını bekliyor
Seviyor sevmiyor
Fark etmiyor…
Eskihisar’a kıvrılacaksın İstanbul’dan
Fark et Anadolu’nun boylu poslu
Bir baba gibi açılmış kollarını...
Bütün sevdiğim kadınlar gibi
Zamanla çirkinleşiyorsun hayat
Biri hariç…
Bugün kalp atışını ilk kez duydum çocuğum,
Kolyedeki bir boncuktan,
Annenin gözlerindeki yaşlardan bile daha küçüktün,
Baban yirmi dokuz annen yirmi yedi yaşında
Sen ise altı haftalıktın,
Tık tık çarpıyordu yüreciğin çocuğum,
Zaten güzelsin bir de turuncu giymişsin
Nerde görsem bu rengi sensin diyorum
Portakalından mı mandalinasından mı bilmem
Şehrin dolmuşları geçiyor onlar da senin gibi
Geliyoruz ya şimşek gibi göz göze
Belki mühendistik ama
Deneyip yanılacak kadar
Hiç zaman bırakmadılar hayatta
Denemedik diye yanıldık hep…
Denize gidemedik bu sene
Deniz geldi diz çöktü tenimize
Bir rüzgarın peşine takılıp
Yeni bir fikrim var
Denizler altında olsun
Şimdi çok iyi anlıyorum
Denklemi çözmek için neden yalnız bırakılır
.
.
.
.
Herkesin gönlünde bir gezi parkı vardır
Ve biri gelir avm yapmak ister
Sevgilim direnmeye
Sarılarak ellerinden başlayabilir miyim?
Yaksan da gözlerimi gitmek gazından,
Aşkımdır tek ateşli silahım,
Dolunay sabah sabah saklanmış
Karşı sokaktaki iki apartman arasına
Aklınca güneşe
Hain planlar yapıyor
Unutarak ışığının nereden geldiğini…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!