Seni sordu Gülhane
Birlikte göremezsin artık dedim
Kız Kulesi kulağıma eğildi hafifçe
Kimdi o dedi kısık sesle
Aşktı dedim hemen anladı
Sonra Galata köprüsü sallanarak
Bak yine geldin aklıma
Tekrarlanan sahte günlerin birinde
Yoktun ve hiç olmamıştın fakat
Hep aranandın hep beklenen buralarda
Sen hep böyle ansızın yıllardır
Yıldırım gibi düşlerime düşen kadın
Otuz altı yaşında öldü Orhan Veli
Diğer genç ölen şairler gibi
Yazılacak şiirlerini miras bırakarak
Henüz yazmadan en güzel dizelerini
Yeter bu kadar dercesine gitti
Yine mi bitiyorsun ey mevsim
En heyecanlı film gibisin
Büyü müsün,sihir misin, bilmem ki nesin?
Rica etsem yüz gün daha bekler misin?
Ne güzel de parlıyor bakışların
Yaz gecesi havada yıldızların binlercesi
Hepsi güzelde en parlak duruyor bir tanesi
Dilek tutanları değiştikçe gözlerinin
Hiç bir amacı kalmıyor astronominin.
Aşkla şaka yan yana gelemezmiş
Bunlar birbirlerini hiç çekemezmiş
Halbuki aşk şakanın içine gizlenmiş
“Şaka” biraz değişse “aşka” dönermiş
Aşk şakaya bir türlü gelemezmiş
En fazla” kaş” çıkarmış “aşk”tan
Bilmem kaç promil alkollüdür düşleri
Sağdan soldan saldıran duygularıyla
Dünya hızını sollayan bir baş dönmesi
Çalınmıştır o bitmeyen gülüşleri
Sevdiği kadını görür sevmediği hallerde
Bir şehir bilmecesi gözlerin
Bakmak için bulmak gerekiyor
En uzak adreslerin kapı numaralarını
Ve uzanmak zillerine
Bir çocuk boyuyla üst katların.
Sende aşkım var şarap gibi yıllanmış
Her buluşmada aşkın ayrı işkencesiyle
Yaralanıyorum durmadan kanıyor kalbim
Ağacın son yaprağı kadar çaresizim
Sende sevgim var geçsin dizinde senelerim
Sen bıraktırdın gelir gelmez
Hayata bi anlam aramayı
Yönlü ibadetlerin yanlış yolunu
Sana yürüyünce anladım.
Bak şimdi içi boşaldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!