Üçüncü çeyreği bak hayatın,
Yüzünün imgelenmiş çizgilerinde
Şimdiyse,
Göğsünün güneş kokan yerinde
Umut bekledim serin bir kızıl sabahında
Ruhumda yalnızlığın hüsranı
Şarabın buseleri vardı soğuk ve aylak
-İçimde bir ceset taşıyorum, karanlık gözleri
Çırpınır ruhum iniltisiyle… bırakmaz bendimi
Yırtılır göğüs çeperim, uzar sabaha değin elleriyle ellerim
Acı kuşatması benliğim, kızıl kahve tadında yalnızlığı içer dilim-
Düşer asumandan kirli kar taneleri
Yılın başı,
Üniformamda bir çizgi
Sadece çizgi…
Bu zamanlar soğuklar hücum ederdi
Yaşadığımız şehre
Birikirdi kar yığınları
Doğmadı güneş…
Soğuk içim…
Gittin…
Git…
Kalmasın senle var olan suçum…
Erisin…
Zaman kavuşturmadan
Kesilsin bilekleri yelkovanın
Akrep zaten ağır aksak…
Asılı kalsın duvarda melal
Tik tak ızdırabı minenin
Bana kalan ertesi
Ertede yalnızlık…
Hazan mevsimi sinem
Sarı ve gri ağlar çehremde
Siyahlar içinde dolaşır biri
Dolaşır gözbebeklerimde
Güz çatmıştı
Sarı renkler sinmişti Faik Bey Caddesine
Palmiyelerden dökülenler
Elbiselere yapışırdı
Yapışır çıkmazdı
Bir sokak ötesinde Halit paşa
Günaydın,
Adaletin uykuda sarsılmış nefesi
Günaydın,
Sevgiden yoksun aşkın göğüs kafesi
Günaydın,
Serseri sabahın yorgun görünüşlü adresi
Ellerimi yüzümün üstünde buldum
Dağınıktı saçlarım,
Sis çökmüş bir yağmurdan sonra odama
Tütün kokusuyla boğulmuş ciğerlerim
Boğazımda düğüm düğüm bir hırıltı
Dayak yedim mi ben dün bir çocuktan?
Derya adlı şiirinde "4. Sınıfa giden biri gibi yazmışsınız, yazık" diye yorum yapmışsınız! Evet o şiiri o dönemde yazdım sayılır.
Şiir yorumu yaparken, kendinizin çok ilerde ve süper şiirler yazmanızı beklerdim.