Ben kabadayısı bu aşkın .
Kapı girişinde belalı .
Yavuklusuyum gözlerinin
ve avuçlarının nikahlısı...
Ben bize aşık bir adam.
Bir küflü ışık, geceye ışıldayan.
Sihirli camlardan baktık dünyaya ,
menteşeleri çürümüş pencerelerden.
Bir çok huzur aldık seyyar yalancılardan,
cebimizdeki son umutlarla.
Birileri çıktı geldi,
soğuk iklim akşamlarından.
Evliya'dan geçtim ,
hatmettim alemi...
Aşkı içime nakşettim..
Tanrıyla tanıştım, sarıldım.
Erdim lütfuna huzurun,
kendi özümde yarım kaldım.
Geriye ne kalacak;
Daha da geride kalandan başka .
Kemirip attığın et parçalarından,
kirlenmiş tabaklardan ,
paslı bir çividen ,
yorgun bir vücuttan başka .
Sen keman belli güzel kadın.
Bütün şarkılarını bizim için çal.
Sol anahtarı ile aç kalbimi .
Nihavent ile ruhumu yar .
Bir yerlerde Acem aşiran ağlayalım.
Dökülsün bu gece ömrümüzden hicran.
Bizi hiç kimse tanımadı,
kocamış bir yalandan başka.
Elleri boş döndük bahardan.
Hiç bir hatıra yer tutmadı önceden.
Dar zamanlarda anacağımız ,
zehirli bir yılandan başka.
Kapı çalar…
(Belki de çalmaz ).
Kalp çalar birileri .
( Ya da ömürden çalar ) .
Mutlaka çalar...
Düşüyor semadan ölü aşklar.
Melekler düşüyor...
Toprakla sevişiyor azgın.
Yağmurlar yıkıyor taşları.
Rüzgar süpürüyor tozları.
Bir tanem,
Seninle bir gece kordon boyunda ,
denizin sesiyle maziyi suluyorken ,
koca yürekli martılar ,
kol kanat geriyor,
Oysa ben sana her baktığımda,
içime gökyüzü kaçıyor.
Tohumlanıyor kadehimde dünya,
yeni bir yolculuk başlıyor .
Yeniden sürülüyor ruhun tarlası.
Toprak can buluyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!