İçini sevda yakmış dışını ayaz,
Baş eğmez haksızlığa delidir biraz.
Dudağında bir türkü,elinde de saz,
Onun adına bizde Yiğido derler.
.
Ermez aklı ne yalana ne dolana,
Ben bozkırlarda doğdum.
Veysel’den öğrendim,
Kalp gözü ile bakmayı.
Ben Anadolu’nun oğluyum,
Pir sultan’dan öğrendim
Düşünce tutup kaldıran
Ekmeğini aşını paylayan
herkesle gülüp ağlayan
Nerede şimdi o insanlar
Riya,fesat bilmezlerdi
Çok ağlattın beni dinsiz
Köşelerde sessiz, sessiz
Güldürmedin ki yüzümü
Öleyim de kal sen bensiz
Ya sev ya da bırak beni
Kırdın dallarımı gül bırakmadın
Döktün saçlarımı tel bırakmadın
Adını diyecek dil bırakmadın
Yüreğimle derim ben sana inat
Sen sevene değil sevdim diyene inandın
Hem beni yaktın hem de kendin yandın
Hani ben güneştim ya sen de dolunaydın
Sen benim canımı bilsen ne çok acıttın
Kim ne dedi de yalanlarla kandırdı seni
Saçımda beyazlaşan tanelerimi
Ömrümden uzaklaşan senelerimi
Yürekte azıp coşan parelerimi
Sayamaz oldum senin yüzünden
Çok aradım ulaşamadım izine
Gitmez sevdan yüreğimden
Çıkmaz mazi hayalimden
Çekmediğim dert kalmadı
Bir senden bir kaderimden
Ateşime Çırasın Sen
Ne talihimiz güldü ne şansımız
Ağlayarak ayrıldık biz ikimiz
Yoktu tutunacak hiçbir dalımız
Devrilip iki yana yıkıldık biz
Dolu vurdu yeşil yaprağımıza
Gökten elma düşüremediğimiz
Muradımıza eremediğimiz
Sonu nedir hiç bilemediğimiz
Yarım kalan bir masaldı aşkımız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!