Kandil soğuk, kış çetin, azık bitti bitecek,
Bir plan hazırlandı terör düze inecek,
PKK’lı ananın gözyaşları dinecek.
Şehit analarımız saçlarını yoluyor!
Sevr’den daha yıkıcı bir oyun oynanıyor!
Gençlerimiz bizim istikbalimiz,
Diyorsun da, meydanda ahvalimiz,
Bu işte yok zerrece vebalimiz,
Sen de bir zamanlar genç değil miydin?
Nasihate ne gerek var,
Bunca musibet yetmez mi?
Topla, çıkar elde zarar,
Bu hâl gücüne gitmez mi?
Biz ne idik bak ne olduk?
“Kızıma”
Bir zamanlar yalnız ben,
Gördüğümü tanırken,
Bilinmeyeni bildim,
Sevgili öğretmenim!
Kulağa okunan ezan,
Ezansız kılınan namaz
İki vakit arası,
Ne çok,
Nede az.
İnsan,
Silinmiş kaybolmuş tüm anılarım,
Güle hasret bülbül gibi zarım var.
Gençlik elden gitti ona yanarım.
Sırrımı aşikâr etmem, arım var.
Bunca çaba boşa, ne geçti ele,
Gün batımında,
Ve bir bağ bozumunda
Havada kasvet,
Yürekte hasret var.
Rüzgârla dans ediyor altın renkli başaklar.
Hangi kulak işitmez,
Kalem ile yazamadım;
Göremedim, sezemedim,
Ben bu sırrı çözemedim,
Çözenlere selam olsun.
Nefis, düşman bilemedim,
Ben Dünya’ya gözümü açtığımda
Masmavi bir gök yüzü gördüm…
Oysa, kapkara geceler değdi senin gözlerine.
Gündüzleri bile karanlıktaydın.
Gözlerini güneşe hasret bıraktın.
Bu halinle hep içimi acıttın,
Ey! Suskun umutlarım.
Topla dünyanın bütün sitemlerini,
Sakladığın isyanlarını da kat onlara.
Uykusuz gecelerde akan,
Her damlası bir hayat,
Her damlası bir can;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!