Yaradan belirlemiş zamanı,
Öncesi yok
Sonrası yok...
Ne fazlası, ne eksiği
Belirsiz bir sıfat ayrılığın zamanı..
Töre işte, karşı duramadık,
Beşik kertiği acılarımız; kesip atamadık..
Yapıştı yakamıza kader,
Bir tırnak içi huzura kavuşamadık...
Oysa bir nefes mutluluk için,
Sen Bandırma;
Karadeniz'in hırçın çocuğu..
Sen mi şahitsin bugün ki varlığa
Hele bi anlatsana;
Nasıl emretmişti mavi gözlü sarışın?
Nasıl al kanlara boyandı Karadeniz...
Sahi hangi yüzyılda karşılaşmıştık seninle,
Kays sen miydin, ben Leyla'yken?
Çöllerde düşüpte adına Mecnun denilen,
Hangi efsanede kahramandık seninle...
Sahi; hangi filmin başrolündeydik senle?
Aklımla barışık değilim ama,
Olmaya da niyetim yok aslında,
Aklıma gelme diye kaçırdım ben onu, malum
Hani kor halindeki o mangal yürek ver ya,
O mangalda közlenen kalbimden sonra,
Aklı da verdim firara,
milyonlarca söz yazılır, hasreti anlatan
milyonlarca hikaye anlatılır, özleme dair.
bir bozlak tadında belki,
yada bir filmin en can alıcı sahnesinde,
gözlerin dolarak anarsın bazen,
Yoksun, öyle mi?
Şimdi nasıl bulacağım rengimi peki?
Yedi rengim de sendin,
Şimdi ben solmuş mu olacağım?
Küstüğünde siyahım, güldüğünde beyazdım,
Üstüne yok nankörlükte,
Neler heba ettim de uğrunda
Yolun bir kere düşmedi semtime..
İpek çarşaflar mı sermedim gel diye,
Yıldızlar mı serpmedim göğün yüzüne..
Yerine koyacak ne bir nesne, ne bir simge,
Aklıma düştü yine gece gece,
Beni bensiz koyuşun,
Resmini alıp, geçtim penceremin önüne
Yok ki bir sevda türküsünde ucu yanacak mektuplar,
Yada atılacak küçük hatıralar
Satır aralarında saklı gözyaşlarım.
Kimse görmez, kimse bilmez.
Sessizce, derinden, gizlice ağlarım.
Ben hayatımı yalnız mısralarda yaşarım.
Gün olur bi çocuk koşar oynarım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!