Söz kestik bugün ecelle..
Allah'in emriyle gelip istedi beni babamdan.
Bişey vaad etmedi aslında...
Gel dedi yalnızca gel...
Anlaştık aramızda, istediğin kadar misafir davet et dedi.
Haberin yok buralardan
Bilmiyorsun neler oluyor,
Bilmiyorsun, hayat buralarda nasıl geçiyor
Yada geçiyormuş gibi yapıyor..
Anlatyım; belki bilmek istersin,
Havayı, suyu, toprağı
Hep başka hayallerin çocuğunaydı gebeliğimiz,
Hiç kendi düşlerimizi doğuramadık.
Yıllarca sırtımızdaki heybemizde,
Dert yükü taşıdık...
Gün geldi, o kamburu yutup
Boğazımızda yumru yaptık...
Bir Canan sözü derki:
Madem dünya dar,
Madem benli hayat kafes,
Çek git, gözüme görünme..
Çek gölgeni üzerimden
Olmadığın kadar varsın işte,
Dinlediğin tüm masalları, hikayeleri unut.
Hadi yenisini yazalım seninle;
Vakit, aşk-ı kıyamet...
Kötü büyücülere yedirelim bu kez elmayı,
Prens uzatsın bu sefer saçlarını
Hayat ne ki?
Sağdan sola. beş harf.
İçinde umut var mı?
Yukarıdan aşağıya. dört harf..
Kalk dedi sanki ses, Bayram bugün.
Kalk yu yıka yüzün.
Çoluk çocuk birlik görsün.
Bayram işte sevin bugün.
Usulca cevap verdim yattığım yerden;
O koskoca Nuh'un gemisi, içimde battı.
Bin bir çeşit mahlukat içime battı.
İçinde bir tek insanlık yoktu.
İnsanlık kapıda kaldı.
İnsanlık dışarıda,
Bir savaş ki; ortalık kan revan
Ana, çoluk, çocuk hepsi birden perişan
Dört bir yandan nasıl da sarılmış vatan
Kurtar bizi; Ey Mavi Gözlü Komutan
Günler akıp gidiyordu,
İhbar etmiş galiba bizi, bazı köstebekler.
Yoksa yakalanmazdık ayrılığa.
Öyle demiştin sen,
Öyle söz vermiştin bana.
Kahpe pusular kurmuşlar yol kenarlarına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!