Köşe başları tutulmuş yine,
Hazır seyirciler,hazır dinleyenler,
Yuh çekenler, alkış tutanlar.
Bak hepsi burada hazır anne.
Bir ben söyleyeyim, bir sen söyle.
Ah sen;
Umutlarım kadar ak pak, bembeyaz
Şehvetim gibi kor kırmızı..
Ah sen;
Özgürlüğüm gibi mavi
Muradım gibi yeşil,
Bazen kelimelerin tükenir.
Boğazın kurur, nefesin tükenir.
Öyle ki; can bildiğin el olmuştur.
Bakarsın göremezsin.
Parmaklarının ucundadır, dokunamazsın.
Susmak istersin,
Hesap vermiyorum artık kimseye,
Rest çektim bundan sonra hem hayallerime
hem kendime..
Vicdanımda rahat vuslatımda
Öyle her gece nöbetler tutmuyorum artık
pencere önlerinde
Sonunda o küçük tahta parçasıını yontmayı başarmış,
Heyecanla ustasına koşan çırağın heyecanıyla,
Kelimelerimi sırtıma yükledim de geldim..
Sen şöyle anlat, kal'bi derken
Bir kaç cümleyle,
Oyunlarımız vardı hani,
Gözlerimizi bağlardık sarı bir eşarpla.
Kördük, gördük..
Elimizi kime değersek, ebe oydu.
Noldu şimdi de,
Elimizi kime değdirdiysek, ebe biz olduk.
Yüreğimin iki kıyısı gelmiyor bir türlü bir araya,
Oysa ne köprüler kurmak isterdim bakışlarımla,
Yüzümün yüzüne umut vuran göz çarpışmalarında.
Dalgan çarpsaydı bir kez gönül sahilime,
Demir parmaklıklar, ipek şal olurdu tenime
Hepimizin hayatları kayıp gitti avuçlarımızdan ara ara.
Utanma çocuk.
Hepimizin elleri kirlendi yitik umutlarla,
Utanma çocuk...
Birimizin ipini kopardılar,
üzerine ''ant'' içilmiş, güfteler dolu heybem,
kimi rast, kimi bozlak
belki biraz ağır-aksak...
neyzenlere semah üfletir heybem...
esmer başladığımız tarlalar, sarışın bitti bağ bozumlarında
Ve siz henüz rüzgarı tanımamışdınız
Ki, ben fırtınalara kafa tutmaya başladığımda..
Ve siz henüz tuzun tadını bilmezdiniz,
Ki ben, okyanusun koynunda yıkandığımda...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!