Ne Kasım'da aşk başkaydı.
Ne on bir aydan biri Aralık'tı.
Şu-bat'mayan gönlümde;
Bir tek 'ondört'lü yarası kaldı..
Bir güne sığar sandılar,
Seni soruyorlar bana;
Kim bu,
Kim bu kadar uzun hikayelerin kahramanı?
Kim bu, satır satır yazılan?
Onlarca şiirde anlatılan
Kim böyle yüreğini kor kor yakan?
Çok uzun yollardan geldim sana.
Çok uzaklardan,
Döndüm dolaştım, adresi sende buldum.
Sana geldim...
Eskimiş sandıklardan çıkarıp biten hikayemizi,
Bozup yeminleri,
gökyüzünde güneş olsa da
sensiz karanlıklardayım..
ve şimdi tüm yıldızların ışığı söndü,
bütün güller bülbüllere küstü.
ve yelkovanla akrep bıraktığın yerde durdu;
bir saniye bile ilerlemiyo saat
Bekliyorum o günü,
Bir gün sana ömrümün şiirini yazacağım;
And olsun...
Her mısrası sen olan.
Yıllarca dualarla bekledi evladını İbrahim
Sabah sabah,
Tövbe estağfirullah..
Bir sinek konmuş mutfağıma
Ben diyim bir, sen de iki metre.
Göz dikmiş ocaktaki tencereye,
Tek seferde dikti tepeye,
İnsanlar bir mekana bakınca,
Ya bir kafe görür, ya sandalye,
Ya da bir masa;
Bense, o mekana bakınca,
Bırakılan bir ömrü görürüm..
Orada bıraktığım aklımı, ruhumu,
Şairim,
El ayak çekilince, dizelerle eğleşirim,
Göğüs kafesi denilen kaburga yığını altında
Mektep görmemiş harften hazineler gizlerim
Gelirsen eğer,'' açıl defter açıl'' der,
Saklı cennetimin, tüm mürekkebini ortalığa dökerim..
ne zaman dilim sürçse, kaleme çarpıyor elim,
bilmem ki ben bu huyla neyleyim...
cama gün çarpsa, elim mürekkebe bulaşır,
neyleyim..!
ya lacivertlere boyanmalı, ya gün-aha..!
korkulacak bir şey yok, ben unutuldum..
çabucak geçiyor aslında,
altı üstü bir ömür,
nedir ki; göz açıp kapayana kadar geçiyor..
ağlayarak açıyor, farkına varamadan kapatıyorsunuz
ve unutuluyorsunuz....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!