Şiir; yüreğinden geçip de bir çırpıda söyleyemediğin cümleleri tek sırdaşın olan kağıda dökme sanatıdır.
Şiir ; gerek kendi hayatından gerekse başka başka hayatlardan aldığın yaşanmışlıkların kağıda ifşa sanatıdır.
Şiir , beyaz sayfalara gözyaşını mürekkep yaparak yazdığın ancak kiminin lalettayin okuduğu, kimininse okumadan geçtiği coşku selidir.
Herşeyin en güzelini ben yaparım diyenlere,
Herşeyi en iyi ben bilirim diyenlere,
İki üniversite okudum deyip iki kelimeyi bir araya getiremeyenlere,
Yüzsüzlere,kalpsizlere,bencillere,nankörlere.
Oturduk gülüyoruz.
Evimin her köşesine bakışların serilmiş.
Oyalı dantellere ne hacet...
on saniyelik içten bir tebessümü uzun uzun atılan sahte kahkahalara değişmeyenler var bir de
ki ; nesilleri her geçen gün tükenmekte.......
Uzun bir ayrılık geçti aramızdan,
Hiç bir adım kapatamaz aramızdaki mesafeyi artık.
Gözlerim yorgun sensizliği görmekten,
Dilim lal,
Kulaklarım sağır.
Çaldığın yeter uykularımı.
Önümüz Kasım.
Ölmez de sağ kalırsam,
O hiç sevmediğim,
O çok üşüdüğüm kışları yaşayacağım.
Yine kendime sarılıp,
Yine “çok üşüdüğümü hatırlamış mıdır” sorusunda boğulacağım.
Ne güzel geride bırakmıştım seni. Şimdi bir saat daha mı ileriye alacağım yokluğunu........
Zaman yüreğimizde koca bir kara delik açarken,
Bütün vedaların benzer sebepten öne sürüldüğünü fark ediyoruz.
Deşifre edilemiyor sebepsiz gurur ambargoları,
Kırılgan kelimeler bize biçilen rolleri ifade edemiyor.
Ve ben herşeye rağmen yine de,
Sen bir tarafa, hayat bir tarafa diyorum inatla.
Masum bir gülüş hayatın tüm dertlerine panzehir gibi.....
Gülünce gözlerinin içi parlayan insanlar o kadar azaldı ki,
Yüreği sevgiyle çarpanlar,
Başkasının acısıyla yananlar...
Minik bir tebessüme revan olanlar.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..