On altı yaşından beri kendi ayakları üzerinde duran biriyim ben. Hem okudum hem çalıştım, kimseye muhtaç olmadım, kimseden medet ummadım.
Çıkarım için kimseye güler yüz göstermedim, sahte samimiyet sergileyenlere de kilomla altın verseler bile yüz vermedim.
Küçük hataları hep görmezden geldim ama affedilmeyecek hataları da görmemezlikten gelmedim ve hatayı yapan kanım, canım dahi olsa affetmedim. Olaylara hep empati yaparak yaklaştım, kimseyi yargılamadım, kınamadım, rencide etmedim. “Beşer şaşar demişler mesele aynı hatayı ikinci kez yapmamaktadır “ dedim.
Doğru bir tanedir, sana göresi bana göresi olmaz prensibini benimsedim. Ukalalık, kendini beğenmişlik asla bana göre olmadı çünkü tevazu bir erdemdi.
Düşmedim mi,? Çok düştüm ama kendi çabamla kalktım, kimseye belli etmedim. Yaralarımı hep kendim tedavi ettim, kimseyi yara bandı olarak görmedim.
İnsanlara hep eşit mesafede durdum. Değer gördüğüm kadar değer verdim, değersiz hissettirenleri sildim. Evet zoruma giden, kanıma dokunan şeyler olmadı değil. Taştan değilim. Çok gözyaşı döktüm ama hep kalbime sığındım çünkü biliyordum ki dürüst, art niyetsiz, çıkarsız, yalansız, riyasız yüreğe sahip insanlar o kadar az ki onları bulup da değerini bilmemek, değer bilmeyenin suçu ve bu suçu işleyenler için yıpranmak kalbime haksızlık.
Kayıp bir kadınım ben,
Ama asla yitik değilim.
Bakışlarım kayıp, sevgimi görmez bir çift gözde asılı.
Gülüşlerim kayıp, vefasız bir yürekte takılı.
Ruhum kayıp, ruhu kurtlanmışlarla kanlı bıçaklı.
Kayıp bir kadınım ben.
Uykusuzluğunu tütüne katık ettiklerini bir nefeste silip atamazsın...
Kendi kimliğine yabancı insanların
Aşk üstüne oynadığı bahislerden baskın yiyor güven
Hiçbir tabela tarif etmiyor sadakati
Mecburen kendimize yol almayı öğreniyoruz
Hani hep derdin ya;
“Kelimelere takla attırıyorsun “ diye,
Artık kelimeler kifayetsiz ..
Sol gözü seğiriyor sensizliğimin,
Aşk sabıkalı bir firari.
Belli ki gelmeyeceksin.
Süresiz bir ay tutulması peydahlıyor yokluğun,
Zabıtlara geçmiyor kahrolduğum.
Tehditkar cümleler kurmaktan imtina ediyorum.
sen ; hiç sevilmemiş bir kadının saçlarından akan hüzünleri,
çivit mavisine doladın mı ?
gözündeki sönmüş feri parlament mavisine asıp ,
kuruttun mu gece mavisinde kederini ?
sen hiç bir kadına; yüreğinin en mahrem köşesini ,
berrak mavilikte sundun mu ?
Mayıs gelir bir mavinin kıyısına çöreklenir yüreğim
Mayıs gelir tüm hüzünleri ertelerim
Yeryüzünde sekiz milyar insan olabilir...Bize varlığını hayatımızda hissettirecek insanlar lazım kurbanım..
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..