yaşamışım
ne bir yıldız kayıp gitmiş önümden
dilek tutabileceğim,
ne de güneş okşamış yüzümü
pırıl pırıl bir sahilde.
ömür dediğin çile doldurmak
Kalabalığın içinde başı öne eğilmiş,
Yorgun ve mutsuz bir adam görürsen,
Bil ki, o benim.
Gözün ilişirse omuzları çökmüş,
Gözleri yerde,
İçin için birikiyorum.
Dolup dolup taşsam da
Taştığım her damladan
Usulca ve sessiz,
Tesbih tanelerinin sabrıyla
Birikiyorum.
Hep sanaydı özlemim
İçimdeki fırtına seni gözlerdi
Sana yağardım çisil çisil
Sen de bilirdin.
Dün gece çakan şimşek,
Bir çağlayan söndürebilir ancak
Ruhumu usul usul eriten bu ateşi
Kim bilir kim çıkartacak
Benliğimin dipsiz kuyularına
Gömülü bu güneşi.
Her yolculuk bir ömürdür bana
Vakit gece yarısını geçiyor.
Bir şarkı kulaklarımda,
Hüzünlü mü hüzünlü...
Yarı baygın dinliyorum.
Karanlık ve sessiz gecelerde,
Bir başıma ve sensiz
Eski alışkanlıklardan vazgeçebilsem,
Öncelikle hayal kurmazdım.
Kafamdaki canavarla dövüşmezdim böylece.
Sonra da karış karış
Seni yazmazdım.
Dert etmeden seni
Hiçbir şey düşünmüyorum
Dediğim zaman dahi,
En azından bir şey düşünüyorum.
Bilemedin;
artık düşünmüyorum seni.
Sadece,
Kara kaplım
Gönüldaşım
Dert seferlerindeki biricik yoldaşım
Yürek hazinemin bekçisisin
Sanma ki seni unuttum
Sende saklı tüm sevincim, kederim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!