Minik bir istiridyeyim ben,
İçimde kocaman bir inci var.
Parlak mı parlak,
Yuvarlak mı yuvarlak,
Bir kaynaktan çağıldayan sular gibi berrak...
O olmasa,
Üşütmüyor artık rüzgarlar,
Daha çok görüyorum güneşi.
Kış bitip bahar gelirken,
Bir yaşım daha bitiyor olmayan eşi.
Karanlıklardan da korkmuyorum artık,
İçimdeki aydınlık yetiyor bana.
Bit pazarından farksız ceplerim,
Aradığın aramadığın her şey var.
Anahtarlık, cüzdan, mendil
Daha bir sürü ıvır zıvır.
Bir de şiiler yazdığım kağıtlar.
Her biri yuvadır mısralara
Dert küpü olsam keşke
dolup dolup boşalsam.
Dertlerimden kurtulup da
yeni baştan başlasam.
Dertli dertli biriksem baştan.
Önce sen unut beni
İlk senin ufkunda batsın güneş
Hazırlıklı ol geceye
Sakın korkmayasın
Hem gece de kendine has güzel
Parlayan yıldızlara bak önce
Binlerce anım yok sana dair
Seni düşündüğüm binlerce zaman
Bana yeter de artar bile
Hatta yüzlerce hatıram dahi namevcut
Unutmadan söyleyeyim
Adını saydıklarım hariç
Yoksulduk, ama bilmezdik ki...
Çocuklar gibi şendik ve esendik
Çünkü, gerçekten de çocuktuk işte
Kötülük nedir bilmezdik
karşı kaleye gol atmaktan
ve 'bu, şu kıza aşık! ' diye
Kısaya göre uzun
Şişmana göre zayıfım.
Meczubun yanında dahi
Akıllının yanında deliyim ben.
Hak nazarında bir kul
Aklı selimle makulüm ben.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!