Çayımdan bir yudum aldım,
İlk yudum hep en güzeli.
Bir de nargilemi tüttürseydim,
Düşünür müydüm hiç o güzeli?
Acaba sana yazdıklarımı okusan
Yağmurlu bir gündü
Hüzünlü ve ıslak
Son bir söz bile söyleyemeden
Toprağa vermek seni
Sebebidir şaşkınlığımın ve huysuzluğumun
Yağmurlara kızgınlığım ta o günden beri
Artık durulma zamanı geldi sanırım,
bu kadar heyecan,
bu kadar kalp sızısı fazladır bana...
Her şeyi unuttum, tövbe ediyorum Yaradana
Sanki sürekli çöldeyim
Düşmeyi dert etmemeli, düşmez kalkmaz bir Allah
İnsan düştüğü yerden kalkmasını da bilmeli
Yeri gelince de susmalı, sadece kuru bir eyvallah
Der gibi, bu diyarlardan çekip de gidebilmeli
Sabaha vardı gece, bitti sonu gelmez bekleyişim
Zihnim bulandı durduk yere,
Geleceğimden korktum.
Belirsizlik endişelendirir ya insanı,
Öylece bir tedirginlik sardı
Geleceğinden korktum.
En büyük mutluluğun
Evimden uzaktayım ya,
Girdiğim her sokak çıkmaz
Herkes yabancı
Her yer gurbettir bana.
Senden uzaktayım ya,
Kimse yüzüme bakmaz
Zamanın kıymetini çalışınca anladım.
Geçen her saat, her gün
Sanki yaşanmadan bitti.
Seni unuttuğumu sanıp daha çok hatırladım.
Akıp giden her bir metre, her bir adım
Yeni bir gün
Yine aynı tekdüzelik.
Takvimin yaprağından başka
Her şey eskisi gibi.
Hayattaki tek istikrarlı yönümüz,
Dünden yarına aynı kalan günümüz.
Güneş de senin gibi,
Saçların gibi
Sapsarı parlarken akşamüstü,
Yanaştım tanıdık ama
Sanki meçhul bir kıyıya.
Köpük köpük dalga olup
Yavaş yavaş sızdım kapkaranlık geceye...
Türlü beddualar edip o sefil düşünceye...
Yorgun beden bitap, külçe gibi yığılır,
Bela zihnim durmaz, bir heceye takılır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!