Sana kızgın değilim baba
Bırakıp gittiğin için kırgınım biraz
Toprak bir gün seni alacaktı biliyorum
Ama ben hazır değildim buna
Seni affeder miyim diye bile
Soramayacaksın bana artık
Gönül yollarından geçen
Kırılgan köprülerden geçerek
Sana ulaşmaya çabalıyorum
Attığım her adımda sendeliyor,
Ufalıyor, parçalanıyorum.
Biliyorum keşkeler ile
Dur dokunma kendine
Seni senden kıskanırım
Dokunma tenine boş yere
Benimde hakkım var sende
Bal dudaklım, al yanaklım
Dokunmaya kıyamadığım
Kalp kırık, gönül buhranlı
Gözler ötelere dalgın
Bakışlar sönük
Kelimeler kuru gürültü
Gönül sevgiye aç ve hicranlı
Istırap ise bir ömür parçası
Herşeyden uzaklarda,
Kendi kayıp dünyamda,
Ücra bir köşedeyim şimdi.
Ne doğan güneşin ışığı,
Ne zifiri karanlığın kuytusu,
Ne de bir heyecan var içimde.
Bir şiirde her şey olur ama
Kuru soğan nasıl olacaktı
Kim okurdu ki
İsmi kuru soğan olan şiiri
Aşklar, hüzünler, özlemler
Kayboluşlar, gözyaşları varken
Aynı gökyüzü altında
Yaşayamadık beraber
Birbirimizi hor görmekle meşguldük
Bir başkasının mutluluğunu önemsemedik
Ben iyi olayımda
Banane başkasından dedik
Ben tek yaşarken
Tek yaşamaya mecburken
Kendimle savaştayken
Dünyayı anlamaya çalışırken
Alışmaya çalışıp alışamazken
Şerefsizlerle kalleşlerle dolu
Gündüzler mi karanlık
Yoksa bana mı gece oldu
Her yolun sonunda
Neden bir uçurum var
Açılacak sandığım her kapı
Yüzüme neden sertçe kapanır
Bu özlem rıhtımında
Yalnız kalmak nedendir
Kimsesizlik çekip
Yalnızlıktan usanmak nedendir
Gözlerinden akan her bir damlaya
Eklemek nedendir bir yenisini




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!