Saklı bir şehir gibi
Aşk içimizde
Ve anahtarı
Sadece ikimizde...
Tarifsiz bir sevinç
Saklanır
Ne zaman geldim, neresi burası?
Loş, soğuk, küf kokan bir otel odası,
uyumuşum saatlerdir kan ter içinde...
Ne işim var benim bu acayip yerde?
Yan odada bir feryat, küfür yüz karası
nedir bu, geceyi döven dalgaların hırsı?
Bir gün yine gelir dedim
Bana çıkan yolları bilir dedim
Gelmedin, çok bekledim
Aşkta gurur olmazmış, öğrendim
Çocukluk işte
İlla olmazlara saracağım ya
Şu yakışıklılığım
En güzel bakışlarım
Burnumda tüten
Şu mis gibi kokum
Ne güzelim
Ne de hoşum
Bir daha hiç yazamayacağım sanıyorum
Neye başlasam hep yarım
Bir tek şiirim olsun isterdim
Gerçek bir aşk gibi hani yürekli
Olmayınca olmuyor...
Şimdi ben
Yürüyorum seninle
Bitmeyen bir gökyüzü
Üzerimizde...
Doyuyorum
Şimdi ben yürümeye
Gelen şiir
Şiir Mim ağabey
Şiir galiba
Gelen şiir
Her saat
Çalan kapımızı
Daha geceyim geceden
Yanmıyor ayaklarım
Suyuna gittim ben...
Koyverdim kendimi
Akıntılarına
Değişen ısı katmanlarında
Ah bizler
İlahi bizler
Çok yaşayalım emi?
Ama bu bir döngü
Hoş tutalım gönülleri...
Yüreğimiz yanık
Gözlerimiz dolu, dolu
Çevirmekteyiz son sayfasını
İnsanlığın acılarıyla
Kapatıyoruz yine bir yılı...
Yitenlerin uçup gidişi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!