Gün kimin?
Akşam kime?
Gece hangi yüzle?
Ve sabah
Günah çıkaracak
Yine tebessümle
Bir an gelir
Hani öyle bir anki
Yolun çoğunu kat ettiğin
Korksan da
Yıkılıp, yıkılıp kalksan da
Yılsan da kimi
Şimdi
İnceden başlar kar
Mevsimler ötesinde...
Ezeli melodisinde
Sevişircesine rüzgarla
Uçuşur öksüz düşlerim
Beynim
Bastırmaya çalışırken
İçten içe ateşler
Bir isyanı yüreğim
Gözlerim gözlerini ister
Dudaklarım dudaklarını
Sana kuruttuğum
Güller ölümsüzler
Seni sordular bana
Dedim uzaklarda
Dediler zorlama
Güldüm...
Bakışına, kokuna doyamadım
Doyamadım gözlerine
Doyamadım sözlerine
Sıcaklığına, tenine
Doyamadım ellerine
Dudağımdaki izine
Devleşiyor gölgeler
Küçülürken adam
Suyu çekilen kabuğunda...
Daralıyor nefesi
Can havliyle yaktığı
Bir mumun ucunda...
parke taşlarında traktör izi
bilmezler hikayemizi
ortasına düştük
biz yazmadık kaderimizi...
neye ağlarsın en çok?
kendine mi?
Serde yiğitlik var dedi
Benzemez hiç bir şeye...
Sen söyle gönlüm, sen dinle
Verme sırrın eller diline
Ağlarsan da, içine, içine...
Kaçamak sağanaklar öncesi
Duru teninden
Kayarken şeffaf bulutlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!