Dur durak bilmez
Yürü desen yürümez
Ele avuca sığmayan
Haylaz bir çocuktu
Zaman
Ve hep çocuk kalan...
Ey aşk
Yok mu senin insafın?
Madara ediyorsun
Beni bana
Ayıp oluyor ama
Nasıl da güzel yağar
şu kar...
Hakkaniyetle
her köşesine şehrin...
Eski bir dost gibi,
zamanı gelince,
Bugün ben
Bir şey fark ettim
Bir dünya var
Keşfedilmiş...
Ben fark etmemişim
Nasıl yabancı kaldım
Yalnız kaldırımları şehrin
Yağmur..., yollar ıslak...
Dokunsam ağlayacak ağaçlar
Yaprak yaprak...
Bakışlarım düşer yollara
Solar kıvılcımı karanlık caddede
Mesafeler kısıtlı, sözcükler sınırlı
iç içe çoğaltan kendisi insanın yanılsamalarını
bazen bir taş kadar olamıyoruz suya düşen
çoğaltan, çoğaltan, çoğaldıkça çoğaltan halkalarını...
İçsellik ah, uçsuz bucaksız ama daracık bazen
hayata dair ve sıradan bir çember kimi
Konuşuyorlardı kulak misafiri oldum
Tutku neydi? Gözlerin aklıma geldi
Bir de uçup giden yüreğin...
“Manzum kıpırtısı vurmuştu
Gözlerine yüreğinin
Akar yol gözümün önünden
Akar zaman, aşar gecelerden
Heceler buhar, arkası bahar yine
Üç beş dakika olsa konuşacak keşke
Heyhat hayat kimse yetişemez peşinden
Durmaz akar yol gözümün önünden...
Aşk değildi benimki, aşk dizelerindi
Resmin yok bende tanımaz gözlerim seni
Zikreden seni her daim yüreğimdi
Usumda şiir sesin, nasıl özledim bilemezsin...
Gel desem gelmezsin ki...
eski bir kitabın sayfaları arasında unutacaksın
aklına gelmeyecek bir daha dönüp bakmak
aşkı uyutacaksın...
büyüyecek çocuklar da, uçup gidecek zaman yine
...
bir gün beni çok arayacaksın...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!