Ben gideyim yavaş yavaş, bitsin artık bu savaş.
Kuru bir dal gibiyim, budayın beni.
Yeşersin ağaç, belki gelir bahar,
Filizlenir bir barış ki mutluluk kalır.
Çürüyüp gitmeden kurtarın bir kasayı, ayırın bu kurtlanmış kafayı.
Bu sınavdan geçemem ben, geçemem hayatta.
Ara bir yol olurum ezdiğim.
Alırım kendime bir çekçek, toplarım karton marton.
Toplarım kaybedip kaybedip kendimi sağdan soldan.
Yorulur beynimde gezinen o gizli mizli.
Yontar iç duvarlarını bazı ajanlar.
İt yedi, kedi yedi, biz yedik.
Et yedik ekmek arası, sabah, öğle, akşam.
Gece oldu uyuduk.
İt uyudu, kedi uyudu, biz uyuduk.
Koyun koyuna.
Bir çocuk korkmuştu içerde.
Bir melek seslendi içerden.
Bir dua okudum içimden.
Sesimi duyan var mı?
Bir çocuk öldü adı Umut.
Çok satıldı bu araba,
Sarışına, kumrala, araba.
Memleket yanmış, yıkılmış kimin umurunda?..
Güzel mi kafa?
Mutlumusun hala?
Eğer mutluyum diyorsan debelenmekten, bataklığa dönmüş bir ülkenin çamurunda,
Bugün uyandım.
Geç oldu ama yaptım bunu.
Gidip bütün ağırlıklarımı askılara astım.
Bütün kirlilerimi kirli sepetine attım.
İlk defa tıraşladım görünen yüzümü, tepeden tırnağa.
Bugün bir beyazım ki görsen.
Arıyorum durmadan kendim gibi birileri, vızır vızır, sokak sokak, arı gibi.
Beyaz tenler içindeyim, siyah tenim.
Kolonimi bulmak için vara vara varıyorum, giriyorum, kovan diye bir AVM..
Elma gibi, armut gibi örümceğin ağındayım.
Sıska benim, tenha bedenim.
Zenginlerin sofrasında bir öğüne yarıyorum sadece, sadece bir öğüne.
Arkadaş;
Anahtarı elinde,
Açacaksan sol göğsümdeki kafesin kilidini.
Hiç düşünme hemen aç.
İçinde rengi kızıl, kanadı kırık bir kuş.
Karnı ezelden beridir hürriyete aç.
Bana bir aşı.
Aşı da aşı.
Aşı yoksa "vay babayın!"
Hele bir uyansın uyuyan.
Şu güpegündüz giren eve.
Bir hırsızın telaşı.
Sen gidersin güneşe doğru,
durur mu, aşkta senin arkandan gelir.
Çıplaktır aşkın ayakları.
Takip eder gün batana değin.
En güzel taklitleri aşk yapar,
papağandır aşkın dudakları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!