Hakikatin sırrına ne akıl ne sır erdi
Ağustos yaz ayımı kışa çevirme gülüm
Tarif etsem edemem içimdeki bu ferdi
İsmini sayıklarım gelse de senle ölüm
Ceylan gibi bakışın bir kuytu yerde kalır
Yağmurlu bir gündü esen kış boran
Bir sabah gelmiştin hatırlar mısın?
Şimdi bir el gibi uzakta duran
Söyle ne demiştin hatırlar mısın?
Bir Lokmayı bile bölüp paylaştık
Hayat aslında bana birçok şeyi öğretti
Ya sevip sevmemeyi, ya sevip ağlamayı
Kopan bir fırtınadan dökülen damla yaştan
Kadere boyun eğip, karalar bağlamayı
Oysa hayat çok güzel derdi Dedemle ninem
Yorulsan bu yolda durmaz koşarsın
Dağ bayır düzünden hizmetli gardaş
Bu nedir bu telaş nasıl yaşarsın
Okunur yüzünden hizmetli gardaş
Ne gündüzün belli nede bir gecen
Efkârlandım yine hoş değil gönlüm
Bilmem ki bu yara yol nere çıkar
Hastane, hastane dolaştım döndüm
Her gelen bir serum bir iğne takar
Can beden ruhumda oldu kap kara
HOŞGELDİN FATMA HAZAL BEBEK
(Allahim nazardan korusun saglikli sihhatli ömür versin inşallah)
Bahtın açık olsun yureginde pak
Bir olup Ailenle billur gibi ak
Hz.Fatma'nın Haķk yoluna bak
Değişti dünyanın çarkı düzeni
Marifet kalmadı huy oldu gardaş
Masum kanı döküp adam soyanlar
Varoşlar elinde soy oldu gardaş
Değil eski şeyler eskisi gibi
HUZUR SOKAGI
Zannettim derdimin çaresi sende
Cezbeden nedir ki ne var bu tende
Sensizde yaşarım sen gelmesen de
Seni sen yapan ne Huzur Sokağı
Ne sevginden eser kaldı ne senden
Bırak hal hatırı sormadan çek git
Günden güne yaktın yandım derinden
Bu sevdan bedenim sarmadan çek git
Al yanak benizden esmer tenine
Otuz, kırk gün izin aldın
Bu telaş ne İhsan gardaş
Sol kırıldı sağa kaldın
Yola gel be İhsan gardaş
Durup sağa sola baktın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!