Yokluğun bir zulüm olsa da baştan
Çektiğim acıya aldırmadan git
Yüreğim kas katı olmuşken taştan
Düştüğüm o yerden kaldırmadan git
Hiç pişmanlık duyup ağlamam inan
Bilmem neye küsmüş niye darılmış
Bin bir sitem dolu sözünden belli
Eller nasır tutmuş yürek yarılmış
Şansa boyun bükmüş yüzünden belli
Derdi var içinde dert tası gibi
Bu yara sızlatır incitir beni
Derdime bir çare bul doktor beyim
Eğrildi tırnağım morardı teni
Söküp al yerinden al doktor beyim
Ayağım üstünde sancı var yakar
Ne günüm gün oldu ne yazda yazım
Söner mi bu yangın söner mi bilmem
Dört mevsim içinde kış ve ayazım
Giden gitse geri döner mi bilmem
Neylerim ben sensiz sakiyi meyi (bade)
Boş yere dert edip yorma kendini
Yüzümdeki çizgi gönül yasıdır
Dert etme kendine gel dinle beni
Bu garip sevdanın gam deryasıdır
Nasıl anlatırım nasıl söylerim
Değmez bu zahmete çaba boşuna
Gitsin gidecekse derdom hoşuna
Ey kurban olduğum gözün yaşına
Yandıkça şu bağrım yandı gördün mü?
Bin bir plan ile avutup yattın
GÖREMEDİM
Ne talihsiz başım bune zalim yar
Bilmemki ben nerde neyi görmedim
Kalbimdeki sevda sanki ataş nar
Vefalı bir dostla devran sürmedim
Sevda denizine düştüm düşeli
Gözlerim kimseyi göremez oldu
Bir oda yaptırdım sekiz köşeli
Yar gelip geçende giremez oldu
Kader mi bu desem şans mı bu desem
Yazan kalem yazmış kara yazıyı
Garipsedim seni göre sim gelir
Söküp al içimden derdi sızıyı
Yüzümü yüzüne süre sim gelir
Bahar geldi yine çiçek açtı bak
Sırra kadem basıp giden sevgili
Düşte bir kötüye gör o zaman gör
Bahtına bir mecnun çıksın ya deli
İsyan edip kendin yor o zaman yor
Kırılsın seninde şevkin düzenin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!