Be hey gafil, sakın güvenme mala
Yağmur yağar rüzgâr alır sel olur
Hele bir düşte gör varlıktan dara
Dost bildiğin dostlar bile el olur
Kim kalır yanında nede manzara
Tel, tel olmuş saçlar altın sarısı
Bellidir yar, yar kaşından bellidir
Güneş gibi doğmuş gece yarısı
Kalpten kalbe akışından bellidir
Hasta, hasta yatak, yatak dolaşır
Bir meşale yaktım bin bir hevesle
Senden bir hatıra bir anın kalsın
Uykudan uyandır ılık bir sesle
Sıcak bir tebessüm bir şanın kalsın
Dört mevsim söyleyip ismim anardın
Bahar olsa bayram olmaz
Suratsıza hayran olmaz
Senden meze ayran olmaz
Kaçma sersem yürekli ol
Yan gelip yatmak maksadı
Zahmet verme Âlim’i ye hocaya
Ari fanlar doğru yoldan şaşmazlar
Ecel gelse bakmaz gence kocaya
Meydanı boş bulup meydan açmazlar
Yıkıl git karşımdan durmadan çek git
Bağlasalar dur aman sarp kayalık yamaçta
Nedir bu telaşı böyle hal yamandır be Haydar
Mevsimler geçip gitti kurtulmak var amaçta
Kaybolan umutlarım boş zamandır be Haydar
Yüz yılın yorgunusun yorgun Savaşçı gibi
Dikmiş boyalanmış çıtak mı çıtak
Hele bak soysuza, soysuza hele
Sırtına semer vur sür keyfine bak
Hele bak soysuza, soysuza hele
Ağartmış saçların boşa ağartmış
Dertler hicran olup çıkar bahtıma
Yaz bahar gelmeden yoklasan beni
Baykuş yuva yapmış gönül tahtıma
Gül gibi dalımda koklasan beni
Sevdan yüreğimde köz gibi yanar
Dertler hicran olup çıkar bahtıma
Yaz bahar gelmeden yoklasan beni
Baykuş yuva yapmış gönül tahtıma
Gül gibi dalımda koklasan beni
Sevdan yüreğimde köz gibi yanar
KATİLİNI BEKLEYEN ADAM
Nerde bir mazlum görse kucak açıp tutardı
Sevdiğine can verip bir kul gibi tapardı
Bir görünmez karanlık umutların kopardı
Katilini besleyen parasız pulsuz adam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!