Bir yanardağ misali yakıp yandırdın her dem
Yemyeşil vadilere varmaya can atarım
Bir damla yaş kalmasa gözlerimdeki bu nem
Kalp denilen o yere dolmaya can atarım
Bazen sert bir kayayım bazen kırılmaz taşım
Sözümde yok hile gafil değilim
Namerde kul köle olmayı bilmem
Biçare bir kulum Arif değilim
Yalan dolan ile yolmayı bilmem
Olsan ki cihana sen bir hükümdar
O DOSTLAR HANİ
İyi günde dört yanda dört dönerdin
Partalı bol atıp birden sönerdin
Sen insanı değil menfaat severdin
Sende o insanlık o dostluk var mı?
OĞLUM MURAT’A “OĞUL”
Yokluğun öyle zor ki alışmak çok imkânsız
Neden bu tatlı cana kıyıp da gittin Oğul
Daha şu genç yaşında bu ayrılık zamansız
Neden bu tatlı cana kıyıp da gittin Oğul
Dinle bak sözümü al bin bir öğüt
Dibi görünmeyen göle yanaşma
Hiç dalsız budaksız olur mu söğüt
Boş yere kendini yorup uğraşma
Gün gelir umutlar tükenir zaman
Benden selam söylen o hayırsıza
Bir daha arayıp sormasın beni
Gönlümde bu sevda döndüm denize
Boş yere uğraşıp yormasın beni
Kanatsız kuş gibi çırpınıp durdum
Mehtapsız gecelerin süslerken düşlerimi
Bu sevdanın içinde közüm olsaydın nur/ay
Gözyaşımla sulardım solgun gülüşlerini
Bitmeyen şu derdime çözüm olsaydın nur/ay
Sabahın seherinde akardım ılık ılık
Ne Mecnun ne Kerem ne Şirin,Aslı
Sorarsan aslını o bir Sivaslı
Senin yokluğunda şu gönlüm yaslı
Hasretin bir başka dert Leyla Leyla
Renga renk bir çiçek gülden daha gül
LÜKS HAYATIM DİYOR YA
Dört kat yerin altında bir gökyüzü görünür
Cehennem çukuruna lüks hayatım diyor ya
Bilgisiz cahil amma sözleriyle övünür
Cehennem çukuruna lüks hayatım diyor ya
Nezih bir mekânda huzurlu ortam
Yöresel yemekler Madalyalı’da
Gördüğüm o yeri nasıl unutam
Yöresel yemekler Madalyalı’da
Pezik dal turşusu madımak aşı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!