Gün geçip zamanım gider yaslıdan
Yorgun bedenimde hansın Manolya
Mecnun Leyla'sından Kerem Aslıdan
Damarımdan akan Kansın Manolya
Kış boran estirdin alın yazımdan
Güneş senle doğup batar bu nemden
Değmesin tenine nazar Mehmedim
Yıldırmaz it çakal çeksen her demden
Gökteki Kartala benzer Mehmetdim
Bu yol Hakkın yolu bin rahmet dolu
Hiç yabancı gelmiyor bu gülüş eda bu naz
Gönüllerde yeşerip çiçek açtı Mihrican
Bekle ki güneş doğsun gelecek elbet bu yaz
Gökyüzü ışığını yere saçtı Mihrican
Güneşin şavkı doğar bir baştan bir başına
Belh şehrinde doğup bir güneş açtı
Akâid ilmiyle nur ile taştı
Yayıldı Cihana cevherin saçtı
Kalbe muhabbetle dolan Mevlana
Sildirten o kalpten nefreti kini
Hele bir düşün bak gözümün nuru
Aşkı, itikat’ı sana kim verdi
Sevmekle bozulmaz aşkın gururu
Şiveyi kırat-ı sana kim verdi
Bitmeden sermayen kist’i kar'ı bil
Bu vatan uğrunda dökülen kanlar,
Sözde bir muktedir olanlar anlar.
Vurulup alnından şehit yatanlar,
Dilde destan olur, mısrada beyit
Tarihe ismini yazdıran Seyit.
İçten içe yansan da dost kıymeti bilmezler
Sevmeyi bilmeyenler sevilip sevilmezler
Hele bir yokluğa düş Allah kulu demezler
Allah affetsin amma ben affetmez yakarım
Hiçbir şeyin hesabı kitabını sormadan
KORONAYMIŞ
Virüs sardı her bir yanı
Adı konulmamış tanı
Tıp nerede bilim hanı
Kaçmaya mecalim yoktur
Ey benim al yazmalım kara sevdalı gelin
Ceylan bakışlı kız!
Seni gökyüzünde mat bir buluttan,
Doğan güneşten ay'dan kıskanırım ben.
Kâbus gibi gelip çöken geceden
Nasır tutmuş elleri alnı açık yüzü ak
Kış demez boran demez çalışır yalınayak
Cemalindeki şavkı biri birinden parlak
Köylümüzdür o bizim o bizim milletimiz
Gün gelir bahçe bağlar dökülür birer, birer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!