Ne günüm gün oldu ne yazda yazım
Söner mi bu yangın söner mi bilmem
Dört mevsim içinde kış ve ayazım
Giden gitse geri döner mi bilmem
Neylerim ben sensiz sakiyi meyi (bade)
Boş yere dert edip yorma kendini
Yüzümdeki çizgi gönül yasıdır
Dert etme kendine gel dinle beni
Bu garip sevdanın gam deryasıdır
Nasıl anlatırım nasıl söylerim
Değmez bu zahmete çaba boşuna
Gitsin gidecekse derdom hoşuna
Ey kurban olduğum gözün yaşına
Yandıkça şu bağrım yandı gördün mü?
Bin bir plan ile avutup yattın
GÖREMEDİM
Ne talihsiz başım bune zalim yar
Bilmemki ben nerde neyi görmedim
Kalbimdeki sevda sanki ataş nar
Vefalı bir dostla devran sürmedim
Sevda denizine düştüm düşeli
Gözlerim kimseyi göremez oldu
Bir oda yaptırdım sekiz köşeli
Yar gelip geçende giremez oldu
Kader mi bu desem şans mı bu desem
Yazan kalem yazmış kara yazıyı
Garipsedim seni göre sim gelir
Söküp al içimden derdi sızıyı
Yüzümü yüzüne süre sim gelir
Bahar geldi yine çiçek açtı bak
Sırra kadem basıp giden sevgili
Düşte bir kötüye gör o zaman gör
Bahtına bir mecnun çıksın ya deli
İsyan edip kendin yor o zaman yor
Kırılsın seninde şevkin düzenin
Gönülden silerek kini nefreti
Yalan dolan ile atıp gıybeti
Uykudan uyanıp bırak gafleti
Diyorum ki Resul Zişan’a götür
Benlik duygusunu kalbimden silip
Başımızda bir figan var
Ne hal bilen ne soran var
Derdim derinde yaram var
Halım perişan, perişan
Od düştü bacayı sardı
Gözlerimden okunur çektiğim bunca acı
Damarımdaki bu kan ruhum bile davacı
Bir gün bile durmaya beklemeye sabrım yok
Şuraya ser bir yatak ser ki dert bitsin hancı
Kim bilir kaç yolcuya kaç kova su verdiniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!