Yaylanın suları akar şırıl şırıl
Yabangülün cemali pırıl pırıl
Estikçe yel, yapraklar hışıl hışıl
Doğunca güneş, her yer ışıl ışıl
Sarıçiçek Yaylası meşeli mi meşeli
Asla ölümle korkutamazsınız her an ölüp ölüp dirilen birisini
O zilletle yaşamaktansa, çoktan göze almıştır izzetle ölmeyi
18.10.2004-10.18
Hatıra binaen yapılan iş ya baş, ya karın ağrıtır
Öyle olur ki bazen iş yaptıranın saçlarını ağartır
Yapılan iş bazen daha da çok pahalıya mal olur
Tıpkı şairin ilk kitabının basılmasındaki gibi olur
27.10.2004-10.27
Ne etsin şair de bir beşerdi
Ara sıra bazen o da şaşardı
Rüzgâr olup, dağları aşardı
Sel olup, deryalara ulaşırdı
O, bu çileleri nasıl da yaşardı
Gecenin şiirleri geceleyin yazılır
En güzel aşk, gecelerde yaşanır
İşte ben de bu şiirimi gece yazıyorum
İşte ben de bu aşkımı gece yaşıyorum
Geceler âşık ve mâşukların yoldaşıdır
Rengi benzer kanıma
İçince karışır kanıma
Kokusu benzer hanıma
Dokusu benzer canıma
İki şekeri eritir, bir metal kaşık
Eğer beni dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın denmişse
O vakit gelecek musibete mazeret aramasın hiç kimse
01.12.2004-12.01
Hiç durmadan gece gündüz yazıyorum
Hiç durmadan gece gündüz kazıyorum
İlham geldikçe, hep aşk şiiri yazıyorum
O yârin hasretinden, dağları kazıyorum
25.10.2000-16:37
Yine tazelendi acılar
Yine depreşti sancılar
Yıllar geçti sarılamadı yaralar
Her birinin ağıtı yürek paralar
Yıllar oldu; hâlâ acı ve feryatlar var
Şu alemde sefa süremedim el gibi
Akıp durdu, göz yaşlarım sel gibi
Ötemedim bahçelerde bülbül gibi
Gelip geçti bu ömür, bir rüya gibi
B. TUNCA/25.10.2000-16.37
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!