Ahd ettim, leke gelmesin şanıma
Haram girmesin, istedim kanıma
Şahit tuttum hatunu bu hususta
Sakın, beni cimrisin diye kınama
Bir geçmişime, bir geleceğime baktım
(Bir Durakta Yazılmıştır)
kimi doğup yürümeyi, kimi doğurup sevmeyi
kimi görmeyi, kimi gülmeyi, kimi güldürmeyi
Kimi ilgi iltifat, kimi saygı/hürmet, kimi sevgi
Beklemekle geçiriyor insan ömrünün yarısını
Hatırladın mı özün gibi verdiğin sözünü
Unuttunsa hatırlatayım istersen sözünü
Hani randevu vermiştin en uzun geceye
Çelik halatla çekiyorum o günkü geceyi
Gel, pay düşelim geride kalan ömürden
Dağ olsaydı dayanmazdı bu darbeleri
Hiç hattı hesabı yoktu o günden beri
Düşündüm hayli, acep neydi nedeni
Hayat darbeleri delik deşik etti beni
Tez büktü belimi; şu hayatın darbeleri
Alimin yanında konuşmam su i edep olur
Cahilin yanında konuşmam vakit zayi olur
El yanında konuşamam sırra vefasızlık olur
Dost yanında konuşmam belki o da el olur
Zaten konuştuklarımın çoğu aleyhimde oldu
Yine depreşti, içindeki o sana olan özlem
Ne zaman başı okşanan bir adem görsem
İçimden ah edip derim keşke o ben olsam
Ne olurdu, ben de sevilen bir insan olsam
B. Tunca/19.04.2003-14.19
Her giydiğim, Leylâ’m misali sarmalı bedenimi
Her yediğim, damakta tat bırakmalı onun gibi
Duyduklarım onunki gibi hoş gelmeli kulağıma
Velhasıl her şey onunki gibi haz vermeli daima
06.01.2003-18.06
Tırmandım, Spil Dağının ta zirvesine
Büyülendim, tüm canlıların cilvesine
Hayran kaldım, yaylasının dokusuna
Çektim mis kokusunu ta ciğerlerime
Çıktım Tarzan gibi Seyir Tepesi’ne
Nedir bu her yerdeki kuyruk
Sanki herkes başına buyruk
Doğumda kuyruk, ölümde kuyruk
Hastanede kuyruk, postahanede kuyruk
Durakta kuyruk, burakta kuyruk
Bir gece ansızın çalsaydım kapı zilini
Hiç parola sormadan alır mıydın içeri
Yorgunum desem, serer miydin şilteni
Konuk eder miydin bu Tanrı misafirini
Ben şeref sayar alırdım hemen sarayımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!