Çekemez iken bir Muhacir kızın nazını
Hayat yolunda rast geldim bir de.. kızına
Ben nasıl çekerim ikisinin birlikte nazını
Verin bana sazımı anlatayım alın yazımı
Hayatta o Muhacir kızı çok kök söktürdü
Gelmeyeceğini bilmeme rağmen yine yolunu baktım
Olmadığını bildiğim halde, yine de her odaya baktım
Tatmin olmayıp tüm her şeyin altını üstünü getirdim
Aşkından bitap düşüp, kendimi zar zor yatağa attım
Tam uyur uyanıkken, sanki gaipten bir seda duydum
Bugün pazar, benim gönlü sanki hazar
Şair oturmuş sahilde senin şiirini yazar
O yazdıkça yüreğindeki hasreti de azar
O bu nedenle, çoğu zaman dertli yazar
Ah sözlerin kor gibi içime düşüp yaktı
(İ.İ. arabası)
Hey gidi Anadolu'm, içi dışı şakirt dolu
Hey gidi Anadolu, yakın eder uzak yolu
Bilmem ki kaç kez tur etti, bütün yurdu
Vurdu vurdu o turnayı gözünden vurdu
Hey yüce dağlar, karların eridi mi?
Kardelenlerin yaylada belirdi mi?
Karlı suların şarıl şarıl çağladı mı?
O yâr başına al duvak bağladı mı?
Ne olur şöyle, o güzel benim için ağladı mı?
O güzel yine çıktı karşıma
Boyu- posu denkti arşıma
İkide bir çıkıp duruyor karşıma
Bir gün onu kaçırırsam şaşırma
Sanki hep beni gözetliyor karşıdan
Her gün müessesemde güzel yemekler yediğimde
Burada yediklerimi evimdekilere yediremediğimde
Yediğim lokmalar sanki, boğazımda düğümleniyor
O bu hususta ne diyor, yediğinizden yedirin diyor
Evimde yedirdiklerimi yiyemeyenleri gördüğümde
Yaylanın dağını gece gündüz arşınlıyorum
Lakin, bir türlü o kır çiçeğimi bulamıyorum
Onsuz gece gündüz yerimde duramıyorum
Utancımdan, hiç kimseye de soramıyorum
Sarı Çiçek yaylasını gece gündüz arşınlarım
Ah dostlar, bugün yine anneler günü
Kiminin bayram, kiminin hüzün günü
Annesi olanların düğün bayram günü
Benim gibi öksüzlerin, hüzünlü günü
Her anneler günü hicranlıdır şu gözlerim
Ancak yıllar sonra aşkınla bozdum aşk orucumu
Aşkınla ödüyorum kalbime olan şükran borcumu
Bilmem nasıl öderim, sana olan minnet borcumu
Hep razı etsem, ödemiş olur muyum ki borcumu
01.11.2004-11:01
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!