Leylâ, niye caydın sözünden
Bak yaşlar akıyor gözümden
Kırıldın mı yoksa, sözümden
Hiç de gitmiyorsun özümden
Ah Leyla niye sözünde durmadın
Biz insanlar, öyle bir sergi sarayındayız ki
Saraydaki tablolar öyle bir güzellikteler ki
Tablodaki renk, motif ve figürler ayrı bir güzellikte
En iyi ressamlar dahi onun güzelliğine hayranlıkta
Hem her ressam, bu saraydan ilham almıyor mu ki
Sen olmayınca dinmez yaşım
Gece gündüz hep ağrır başım
Sen olmayınca düşmez ateşim
Gün geçtikçe artıyor hararetim
Sen olmayınca dönmüyor dilim
Sevdalı Adam; diyar-ı gurbetten ney gibi inliyor
O inledikçe de bizim gözyaşlarımız, hiç dinmiyor
Onun hasretinden ne çektiğimizi kimse bilmiyor
O günden beri de sevenleri gözyaşlarını silmiyor
Ah seni anlayabilseydik; ne sen inlerdin ne de biz
Ferhat misali sevdalıdır başım
Bin başım olsa, fedadır başım
Derman dedi, tabipler derdime
Derman bildim ben de derdime
Sırtımı dayamıştım anacığıma
Anamı alıp su katı felek aşıma
Genç yaşta neler geldi başıma
Kim siler artık akan gözyaşıma
Sırtımı dayadım o talihsiz babama
Cisimler nispetlerince ısıyı/ışığı yansıtır
Kalemşörler de yaşadıkları çağı yansıtır
Herkes karınca kararınca, özverileriyle
Kimi sesli/kimi sessiz, oynadıkları rolle
05.04.2004-05.04-İst.
Ege'nin bağlarında üzüm olur
Senin gibi güzelde gözüm olur
Gül olan yerde, kokusu da olur
Gerçek gülün, has dokusu olur
Leylâ bağ olan yerde bostan olur
Seninle aşkı yaşamaya bir değil, bin gece bile yetmez
O aşkı anlatmaya bir hece değil, bin hece bile yetmez
Senin aşkından başka hiçbir aşk bu kulu tatmin etmez
Zaten “helal dairesi keyfe kâfidir” gayrileri tat vermez
20.09.2003-09:20
Hem yetim hem de öksüzüm
Hem açım, hem de susuzum
Kaç gecedir hep uykusuzum
Hem anasız, hem babasızım
Hem öksüz, hem de yetimim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!