Hangi kürek mahkumu görmüştür böyle işkenceyi
Kalbime girdiğinden beri, çekiyorum en ağır çileyi
Ondan başka, hiç kimse çözemez ki bu bilmeceyi
O günden beri hep karıştırıyorum gündüzü/geceyi
12.12.2003-12.12
Aşçılar yapıyor her gün güzel aş
Eve gidiyorum her gün çatık kaş
Hayat ateş pahası işler oldu yaş
Kaldırmıyor bunca yükü, bu baş
Aşçılar yapıyor, her gün şahne yemek
Oyna dalan çocuk gibiyim sanki
Her girişimde unuturum kendimi
Doyurur bahçesindeki meyveleri
Bilemem zamanın nasıl geçtiğini
Çoğu kez alır götürür ta maziye
Ararım mazi albümünde resmini
Ararım cennetlikler içinde ismini
Ararım mahşer gününde cismini
Cennet-i âlâda dahi ararım seni
Öyle bir özümlemişim ki sevgini
Ne gecem belliydi, ne de gündüzüm
Hep feryat ettim, anlaşılmadı sözüm
Hep de hicranlıydı, her iki ela gözüm
İnan karaydı bahtım gülmedi yüzüm
Sessiz kaldım, halimi anlayan olmadı
Kimseye anlatamadım kendimi
Ne gözlerimle, ne de sözlerimle
Ne kalemimle, ne de kelamımla
Anlatıp, tanıtamadım ki kendimi
Anlatmadım, onu ne çok sevdiğimi
Açlığımı toprakla yatıştırdım
Geceyi, gündüzü karıştırdım
Kendimi aç susuzluğa alıştırdım
Ama onu yokluğa alıştıramadım
Senelerce hep yatak yaptım otları
Sözlerden anlamayan, gözlerden anlamaz
Gözlerden anlamayan, közlerden anlamaz
Lisan-ı halden anlamayan, dilden anlamaz
Dilden anlamayan, hiçbir şeyden anlamaz
B. TUNCA/17.05.2001-12.45
Depreşti yine içimdeki duygularım
Deştirmeyin derindir yaram benim
Kimilerine bayramken ben ağlarım
Gidince anam viran oldu bağlarım
Yine bugün de ona bir gül alamadım
Kınamayın dostlar yine doldu gözlerim
N’edem daha ma-kez bulmadı sözlerim
Ya gelmesini/ya gel demesini beklerim
Gelemez annem, derdime dert eklerim
O gitti gideli hayat yolunda emeklerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!